Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 612
- Mesajlar
- 4,109
- Tepkime puanı
- 12,083
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Yazarın son konuları
T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi, 6-7-8. Üniteler Sorularıdır
Türk - İslam Devletleri Konu Tarama Testleri
3.Ünite Orta Çağda Dünya Konu Tarama Soruları (9.Sınıflar)
İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası Konu Tarama Soruları ve Cevapları
İslam Tarihi Konu Tarama Etkinliği
5.Ünite (Osmanlı Yükselme Dönemi) Tarama Etkinliği
10. Sınıflar ÖSYM Sınavlarında Çıkmış Sorular (2.3.4 Üniteler)
Tarih Dersi 10.Sınıflar 1.Ünite konu tarama soruları
Karma Sınava Hazırlık Ve Konu Tarama Soruları
Tarih Dersi 10. Sınıflar 2.Yazılı İçin Karma Tarama Soruları
Türk - İslam Devletleri Konu Tarama Testleri
3.Ünite Orta Çağda Dünya Konu Tarama Soruları (9.Sınıflar)
İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası Konu Tarama Soruları ve Cevapları
İslam Tarihi Konu Tarama Etkinliği
5.Ünite (Osmanlı Yükselme Dönemi) Tarama Etkinliği
10. Sınıflar ÖSYM Sınavlarında Çıkmış Sorular (2.3.4 Üniteler)
Tarih Dersi 10.Sınıflar 1.Ünite konu tarama soruları
Karma Sınava Hazırlık Ve Konu Tarama Soruları
Tarih Dersi 10. Sınıflar 2.Yazılı İçin Karma Tarama Soruları
TİMUR’UN ZAFERİ
Hükümdarlığı boyunca zaferden zafere koşan ve hiç yenilmeyen müslüman Türk hakanı Timur-lenk (ö.1405), aslında zalim ve acımasız denilebilecek bir mizaca sahipti. Fakat kendine mahsus güzel meziyetleri de vardı. Timur, astronomi ve fıkıh alimlerine çok hürmet gösterir, onların sohbetlerini ve nasihatlarını severek dinlerdi. Özellikle tasavvuf ehli meşayih ve dervişleri, medrese talebelerini iyi himaye eder, dualarını almaya çalışırdı.
Timur'un bir Hindistan seferinde, yanındaki kâhinler ve müneccimler, bu sefer için yıldızların durumunun müsait olmadığını ileri sürdüler. Timur ise, ne sevinç ve keder, ne saadet ve felaket, hiçbirinin yıldızların hükmüne tabi olmadığı, ancak semavi cisimlerin ve insanların yaratıcısı olan Allah'ın takdirine bağlı bulunduğunu, yıldızların vaziyetine ve burçların durumuna asla önem vermeyip, lazım gelen tedbirleri hakkıyla ikmal ittikten sonra düşündüklerini yapmada bir an gecikmeyeceğini söyledi.
Onların gaipten verdikleri haberleri hiç ciddiye almayarak fikirlerini reddettikten sonra, tefe'ül (hayır falı) için Kur'an-ı Kerim'i açtı. Zafer vaadeden bir ayet-i kerimeye tesadüf eyledi. Gerçekten olaylar da o istikamette zuhur etti. Hint ordusu tamamen hezimete uğradı. Timur tam bir zaferle Hindistan'ın mezkezi Delhi'ye girdi.
Timur, işlerinde son derece azimli ve kararlı idi. Rivayete göre ordusuyla bir sefer sırasında istirahat için hazırlanmış odasında uzanmıştı. Gördü ki, bir karınca bir buğday tanesini yüklenmiş götürmektedir. Yolunda bir tümseğe rastlayıp yuvarlanır. Timur, bunu dikkatle gözlemeye koyulur. Karıncanın yuvarlanışını yüzonsekize kadar sayar. Sabırlı hayvancık yüzondokuzuncu tırmanışta buğday tanesini öbür tarafa aşırmaya muvaffak olur. Timur bundan sabır ve sebat için gerekli hisseyi alır. Sonraları, zaman zaman bu hadiseyi anlatarak karıncadan ibret aldığını söylermiş.
Timur Aksaray'ı kuşattığı sırada, Yıldırım Beyazıt'ın büyük bir orduyla Ankara'ya yaklaştığını haber alır. Telaşa kapılan Timur, o gece namaz kıldıktan sonra boyun büküp Allah'a dua eder: “Ya İlâhi! şimdiye kadar kazandığım bütün zaferler senin yardımınla olmuştur. Yoksa benim gibi bir acizin elinden ne gelir? Şimdi de senin lütfundan o zafer ve yardımını dilerim”der. Zafer de Timur'a nasip olur.
Hammer , Büyük Osmanlı Tarihi, 1/311, 335, 650; Nizamüddin Sami ( terc .) Necati Lugal : Zafername (Ankara, 1987), s, 303
Hükümdarlığı boyunca zaferden zafere koşan ve hiç yenilmeyen müslüman Türk hakanı Timur-lenk (ö.1405), aslında zalim ve acımasız denilebilecek bir mizaca sahipti. Fakat kendine mahsus güzel meziyetleri de vardı. Timur, astronomi ve fıkıh alimlerine çok hürmet gösterir, onların sohbetlerini ve nasihatlarını severek dinlerdi. Özellikle tasavvuf ehli meşayih ve dervişleri, medrese talebelerini iyi himaye eder, dualarını almaya çalışırdı.
Timur'un bir Hindistan seferinde, yanındaki kâhinler ve müneccimler, bu sefer için yıldızların durumunun müsait olmadığını ileri sürdüler. Timur ise, ne sevinç ve keder, ne saadet ve felaket, hiçbirinin yıldızların hükmüne tabi olmadığı, ancak semavi cisimlerin ve insanların yaratıcısı olan Allah'ın takdirine bağlı bulunduğunu, yıldızların vaziyetine ve burçların durumuna asla önem vermeyip, lazım gelen tedbirleri hakkıyla ikmal ittikten sonra düşündüklerini yapmada bir an gecikmeyeceğini söyledi.
Onların gaipten verdikleri haberleri hiç ciddiye almayarak fikirlerini reddettikten sonra, tefe'ül (hayır falı) için Kur'an-ı Kerim'i açtı. Zafer vaadeden bir ayet-i kerimeye tesadüf eyledi. Gerçekten olaylar da o istikamette zuhur etti. Hint ordusu tamamen hezimete uğradı. Timur tam bir zaferle Hindistan'ın mezkezi Delhi'ye girdi.
Timur, işlerinde son derece azimli ve kararlı idi. Rivayete göre ordusuyla bir sefer sırasında istirahat için hazırlanmış odasında uzanmıştı. Gördü ki, bir karınca bir buğday tanesini yüklenmiş götürmektedir. Yolunda bir tümseğe rastlayıp yuvarlanır. Timur, bunu dikkatle gözlemeye koyulur. Karıncanın yuvarlanışını yüzonsekize kadar sayar. Sabırlı hayvancık yüzondokuzuncu tırmanışta buğday tanesini öbür tarafa aşırmaya muvaffak olur. Timur bundan sabır ve sebat için gerekli hisseyi alır. Sonraları, zaman zaman bu hadiseyi anlatarak karıncadan ibret aldığını söylermiş.
Timur Aksaray'ı kuşattığı sırada, Yıldırım Beyazıt'ın büyük bir orduyla Ankara'ya yaklaştığını haber alır. Telaşa kapılan Timur, o gece namaz kıldıktan sonra boyun büküp Allah'a dua eder: “Ya İlâhi! şimdiye kadar kazandığım bütün zaferler senin yardımınla olmuştur. Yoksa benim gibi bir acizin elinden ne gelir? Şimdi de senin lütfundan o zafer ve yardımını dilerim”der. Zafer de Timur'a nasip olur.
Hammer , Büyük Osmanlı Tarihi, 1/311, 335, 650; Nizamüddin Sami ( terc .) Necati Lugal : Zafername (Ankara, 1987), s, 303
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR