Konu Anlatımı 1700-1774 Yılları Arasındaki Siyasi Gelişmeler

1700-1774 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER

• II. Mustafa Edirne’nin başkent olacağı iddiaları isyana dönüşünce tahttan indirilerek yerine III. Ahmet tahta geçirildi.( Edirne Olayı) ( Merkezi Otorite azlığını gösterir)

OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ
• Rusların Balkanlar’daki bütün Slavları bir bayrak altında toplama ideali (Panslavizm), sıcak denizlere inme gibi hedefleri vardı
• 1709’daki Poltava Savaşı’nda Rusya’ya yenilen İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın Osmanlı sarayına sığınma Rusya ile Osmanlı devletinin arasını bozdu
• İsveç ordusunu takip eden Rus kuvvetleri sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi.
• Rusya hem Balkanlar’daki Slav topluluklarını Osmanlı Devleti’ne karşı isyana kışkırtıp hem de İstanbul Antlaşması’na aykırı biçimde Osmanlı sınırına kaleler yaptı.
• Osmanlı Devleti’nin İsveç Kralı’nı sınır dışı etmemesinden dolayı gergin ortam bir Osmanlı-Rus savaşına dönüştü
• Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasında Rusya üzerine sefere çıkan Osmanlı Rus ordusunu Prut Irmağı kıyısında yenilgiye uğrattı 1711. Rusyanın isteği ile barış imzalandı
• Prut Antlaşması’yla Rusya, Azak Kalesi’ni Osmanlı Devleti’ne geri verdi ve İstanbul’da elçi bulundurma hakkından vazgeçti.

ÖNEMİ :
Prut Zaferi, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti için eski güçlü devrine yeniden dönme umudunu doğurdu



OSMANLI-VENEDİK-AVUSTURYA İLİŞKİLERİ
• Venedik’in Karlofça Antlaşması’na aykırı olarak Akdeniz’deki Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermeye başlaması ve Karadağlıları Osmanlı Devleti’ne karşı isyana teşvik etmesi üzerine savaş başladı
• Osmanlı Mora’yı Venedik’ten geri aldı (Karlofça ile verilmişti)
• Avusturya bunu Karlofça Antlaşması’nın ihlali sayıp Venedik’in yanında yer alarak Osmanlı Devleti’ne savaş açtı
• Osmanlı ordusu Petervaradin’de Avusturya ordusuna yenildi
• İngiltere ve Hollanda’nın arabulucuğu ile Osmanlı barış istedi
• 1718 Pasarofça antlaşmasıyla Avusturya’ya bazı topraklar verildi

ÖNEMİ : Osmanlı’nın kaybettiği toprakları alabilme umudu kalmadı
• Bu antlaşmayla birlikte Lale devrine girildi



OSMANLI-SAFEVİ İLİŞKİLERİ

• İran’ın iç karışıklıklar nedeniyle parçalanma sürecine girmesinden yararlanmak isteyen Rus
Çarı I. Petro harekete geçerek Hazar Denizi’nin batı kıyılarındaki Derbent ve Bakü’yü işgal etti. 1722
• İran’da şah olan II. Tahmasb’ın da Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi üzerine sefere çıkıldı.
• Osmanlı Devleti ile Rusya arasında İstanbul Antlaşması (1724) imzalandı. Bu antlaşma ile İran’ın kuzeydeki toprakları Osmanlı ve Rusya arasında paylaşıldı.
• İstanbul Antlaşması (1724), Safeviler tarafından tepkiyle karşılandı.
• İsfahan’ı ele geçiren Nadir Han Safevilerin başına geçti ve ülke içinde birliği sağlanınca Osmanlı ile İran arasında savaş başladı
• Arpaçay Muharebesi’nde (1735) Osmanlı kuvvetleri mağlup oldu.
• Kendisini İran Şahı ilan ettiren Nadir Han adına hutbe okutup, sikke kestirip hanedanlığını kurdu. Böylece Safevi Devleti son bulup yerine Afşar Hanedanlığı kuruldu.
• 1746 yılında iki devlet arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması şartlarını içeren Kerden Antlaşması
imzalandı.

1768-1774 yılları arası Osmanlı-Rus Mücadelesi ve Etkileri
• Kırım ve Karadeniz hakimiyeti için yapılan savaşlardan Osmanlı yenik çıktı ve 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı

KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI İLE;
• Kırım bağımsız oldu ve sadece halkı dinî bakımdan halifeye bağlandı.
• Rus gemilerinin iki ülkenin topraklarını çevreleyen denizlerde serbestçe dolaşması kabul edildi.
• Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödedi (ilk kez bir devlete tazminat ödedi)
• Rusya’ya kapitülasyonlardan yararlanma hakkı verildi
• Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya, tarihinde ilk defa Karadeniz’e çıktı
• İstanbul’u muhtemel bir saldırıya karşı korumak için Boğaz girişinde beş kale yapıldı.
• Karadeniz artık güvenli deniz olma özelliğini yitirip Osmanlı Devleti için bir tehlike ve baskı unsuru olmaya başladı
• Ortodoks halkların koruyuculuğunu alarak sürekli Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etme fırsatı elde etti
• Ruslar, tarihi emellerine ulaştı.
• Konsoloslukları sayesinde Balkan milletleri ile yakın temasta bulunarak Panslavizm politikası için uygun zemin hazırlama imkânına da kavuştu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt