Konu Özeti Konu Anlatımı Orta Doğu’da Manda Yönetimleri Kurulmasının Ve Afrika’daki Sömürgecilik Faaliyetlerinin Siyasi Sonuçları

  • Konuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 1K

Talebe

Yönetici
Veliaht
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
3,604
Tepkime puanı
15,800
Tepkiler
15,586
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
1.3. ORTA DOĞU’DA MANDA YÖNETİMLERİ KURULMASININ VE AFRİKA’DAKİ SÖMÜRGECİLİK FAALİYETLERİNİN SİYASİ SONUÇLARI

- Orta Doğu kavramı, coğrafi bir tanımlamadan ziyade Batı medeniyeti tarafından belirlenen siyasi bir terimdir.

- Orta Doğu, dar kapsamlı bakış açısıyla Türkiye, İran, Mısır üçgenini ve bu üçgen içerisinde yer alan ülkeleri kapsar.

- Geniş kapsamlı bakış açısıyla bu devletleri ve onlara komşu olan bazı Müslüman ülkeleri (Kuzey Afrika, Sudan, Somali, Pakistan, Afganistan gibi) içine alır.

1.3.1. Osmanlı Devleti’nin Yıkılışının Orta Doğu’ya Etkileri

- Orta Doğu’ya 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran hariç olmak üzere Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetinde olmuştur.

- Orta Doğu üç se mavi din olan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlığın doğuş yeridir.

- Coğrafi keşiflerle önemi azalan Orta Doğu, 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması, hava yollarının devreye girmesi ve petrol üretiminin artmasıyla yeniden önem kazanmıştır.

- Özellikle petrol kaynaklarının zenginliği Orta Doğu’yu büyük devletler için bir rekabet alanı hâline getirmiştir.

- İngiltere, Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyılda İngiltere’ye tanımış olduğu kapitülasyonlar sayesinde bölgedeki çıkarlarını muhafaza etmiştir.

- I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin İttifak grubunda yer alması, İtilaf Devletleri’nin bölgeye yönelik paylaşım planları hazırlamalarına yol açmıştır.

- Bu planlar doğrultusunda gizli anlaşmalar yapılmıştır.

McMahon (Mekmehın) Antlaşması (1915)

- İngiltere’nin Mısır Valisi ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında yapılmıştır.

- Bu gizli anlaşmaya göre McMahon, Arapların Osmanlılara karşı isyan etmesi hâlinde, Arap Yarımadası ile Suriye ve Irak’ı içine alacak Arap bağımsızlığını tanımayı kabul edecektir.

- Buna karşılık Şerif Hüseyin de İngiltere’ye ekonomik konularda öncelik verecektir.

Sykes-Picot (Saykıs Piko) Antlaşması (1916)

- İngiltere Mark Sykes ve Fransa (Georges Picot) arasında imzalanmıştır.

- Bu gizli anlaşmaya göre Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve İstanbul Rusya’ya; Adana, Antakya bölgesi, Suriye kıyıları ve Lübnan Fransa’ya; Musul hariç olmak üzere Irak İngiltere’ye bırakılmıştır.

- Bölge üzerinde hâkimiyet kurmak isteyen emperyalist devletler, bağımsızlık ve milliyetçilik gibi söylemleri kullanarak bölgedeki Osmanlı hâkimiyetine son vermiştir.

- Bu güçler, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla bölgede etnik ve dinî farklılıklara dayalı ve istedikleri gibi idare edebilecekleri manda yönetimleri kurmuşlardır.

- Orta Doğu’daki çıkarları doğrultusunda kargaşa unsuru olarak etnik ve dinî farklılıkları her zaman kullanmışlardır.

1.3.2. Büyük Güçlerin Orta Doğu ve Afrika Politikaları

- İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Balfour, 2 Kasım 1917’de Uluslararası Siyonizm Hareketi’nin liderlerinden Lord Rothschild’a (Lord Rotşayıld) bir mektup göndererek Filistin’de Yahudilere bir yurt kurulması çabasının ülkesi tarafından destekleneceğini bildirdi.



- Böylece Amerika’nın sempatisini kazanmayı amaçladı.

- İtilaf Devletleri tarafından da desteklenen bildiri, bölgede kurulacak İsrail Devleti’nin temeli oldu.

BALFOUR DEKLARASYONU

- İngiltere ile Fransa arasında imzalanan ve Osmanlı Devleti’nin topraklarının paylaşılmasını içeren Sykes-Picot Antlaşması ile Orta Doğu’da bir Yahudi devleti kurulmasını kapsayan Balfour (Balfur) Deklarasyonu, Orta Doğu’nun şekillenmesindeki önemli yapı taşlarından oldu.

- Arap halkını Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırmak için özellikle Mekke Şerifi Hüseyin ile birtakım antlaşmalar yaptı.

- Araplara, Arap Devletleri Konfederasyonu kurmayı vadederek bazı Arap aşiretlerini bağımsızlıklarını elde etmeleri için kışkırttı.

a) İngiltere’nin Orta Doğu Politikaları

- Orta Doğu, İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını sağlayan önemli bir konumdaydı.

- 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması ile Orta Doğu’nun önemi daha da arttı.

- İngiltere, 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti’yle arasındaki denge politikasını terk etti ve Osmanlı topraklarını işgale başladı.

- I. Dünya Savaşı’nda Mekke Şerifi Hüseyin’le yaptığı Mc Mahon Antlaşması ile bağımsız Arap Devleti sözü verdi fakat savaş sonrası dönemde bölge halklarının beklentileri karşılık bulmadı.

Orta Doğu’da İngiliz Manda Yönetimleri

Irak


- San Remo Konferansı ile Irak’ın manda idaresi İngiltere’ye teslim edildi.

- İngiltere, Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu Faysal’ı Irak kralı yaparak Irak’a 1922’de özerklik verdi.

- 1930’da Irak’ın bağımsızlığını tanıdı.

- Irak, 1932’de Milletler Cemiyetine üye oldu.

Mısır

- Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesi üzerine Aralık 1914’te İngiltere, Mısır üzerinde hâkimiyetini kurdu ve 28 Şubat 1922’de yayımladığı deklarasyonla Mısır’ın bağımsızlığını ilan etti.

- Süveyş Kanalı ve Mısır’daki yabancı haklarını korumayı üzerine aldı.

- İngiltere, 1936’da yapılan antlaşma ile Mısır’dan çekildi. Mısır, Mayıs 1937’de Milletler Cemiyetine üye oldu. Arabistan

- I. Dünya Savaşı başladıktan sonra Mekke Şerifi Hüseyin ile mücadeleye giren Suud ailesinden Abdülaziz İbni Suud, 1926 Ocak ayında kendisini Hicaz Kralı ve Necd Sultanı ilan etti.

- 1932’de devletin adı Suudi Arabistan Krallığı oldu.

- Suudi Arabistan aynı yıl içerisinde Milletler Cemiyetine üye oldu.



Ürdün

- Ürdün, Fransız mandasındaki Suriye Krallığı’na dâhildi.

- Eylül 1922’de Milletler Cemiyeti kararı ile Ürdün Devleti kuruldu ve İngiltere mandasına bırakıldı.

- Ürdün 1946’da İngiltere ile yaptığı antlaşma ile bağımsızlığını kazandı.

Filistin

- İngiltere, Balfour Deklarasyonu ile bir Yahudi devletinin kurulmasını kabul ettiğini ortaya koydu.

- San Remo Konferansı kararları ile Filistin, Suriye’den ayrılarak İngiltere mandasına bırakıldı.

- İsrail Devleti, II. Dünya Savaşı sonrası 1948’de kuruldu.

Yemen

- Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ile Yemen’in bağımsızlığı fiili bir durum olarak ortaya çıktı.

- Yemen, savaş sonrası İmam Yahya önderliğinde İngilizlere karşı mücadele etti ve İngiltere’ye karşı İtalya ile iş birliğini geliştirdi.

- İngiltere 1934’te Yemen’in bağımsızlığını tanıdı.



b) Fransa’nın Orta Doğu Politikaları

- San Remo Konferansı ile Suriye ve Lübnan, Fransız mandasına verildi.

- Arapların Suriye Krallığı beklentisi San Remo Konferansı’nda karşılanmadı ve Filistin, Suriye’den ayrılarak İngiliz mandasına bırakıldı.

- Bu durumun Suriye’de yarattığı hayal kırıklığı halkın Fransızlara karşı mücadele etmesine yol açtı. Fransızlar 1920 Temmuz’unda Şam’a girdi.

- Kral Faysal kovularak yönetime Fransız yüksek komiseri getirildi.

- Fransa bölgede “Böl ve yönet.” anlayışına dayanan bir politika izledi.

- Suriye’de muhalefeti kırmak için ülkeyi Lübnan, Alevi, Dürzi, Halep ve Şam olmak üzere beş ayrı siyasi bölgeye ayırdı. Bunlardan yalnız Lübnan bugüne kadar varlığını koruyabildi.

- Fransa bölgede yaşanan muhalefeti dizginlemek için 1926 Mayıs’ında Lübnan’a, 1930 Mayıs’ında Suriye’ye sözde bağımsızlık vererek her ikisinde de yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etti.

- Fransa; İtalyan ve Alman yayılmacılığının gelişmesi üzerine 1936’da bölgeden çekildi.

- Fransa’nın bölgeden tamamen çekilmesi 1946’da gerçekleşti.



1.3.3. Manda-Sömürge-Emperyalizm Kavram Haritası

Manda:
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik.

Sömürge: Güçlü bir ülkenin kendisini daha güçlü kılmak ve zenginleştirmek için daha zayıf ülkenin kaynaklarını kullanması.



Emperyalizm: Bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışarak, tüm kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahip olmasıdır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt