- Katılım
- 13 Şub 2021
- Konular
- 53
- Mesajlar
- 4,864
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 413
- Puanları
- 83
- Yaş
- 53
- Konum
- Türkiye
- Web sitesi
- tarihbilinci.com
- Meslek - Branş
- Tarih Öğretmeni
Yazarın son konuları
Yeni Müfredatta "Tarih" Eğitiminde Köklü Değişiklik
Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tarih 9, Tarih 10, Tarih 11 Öğretim Programları (2024)
Ortaöğretim T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi (12. Sınıf)- 2024 Yılı Ders Programı
@Akıncı Vezir olmuştur
akıncı Yeni Çeri Ağası olmuştur
Ramazan Bayramı İdari İzin
Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tarih 9, Tarih 10, Tarih 11 Öğretim Programları (2024)
Ortaöğretim T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi (12. Sınıf)- 2024 Yılı Ders Programı
@Akıncı Vezir olmuştur
akıncı Yeni Çeri Ağası olmuştur
Ramazan Bayramı İdari İzin
Kadınefendi
Osmanlı Devleti saray teşkilâtında, padişah hanımlığına yükselen kadınlara, 17. asırdan sonra verilen unvan.
Kadınefendi unvanı yerine, 16. asırda, “haseki” tabiri kullanılıyordu. Erken devirlerde ve daha önce Türk-İslâm devletlerinde kullanılan “hatun” kelimesi ise, Osmanlılarda sadece padişah kızları için kullanılan bir tabirdi.
Saraya kabul edilen kadınlar, Harem-i Hümâyûnda bir okul disiplini içinde eğitim görürlerdi. Sarayda bu kadınlara okuma yazma ve dinî bilgilerin yanında dikiş-nakış, güzel konuşma ve görgü kaideleri öğretilirdi. Acemi, kalfa, haznedar gibi mertebeleri aşanlar, padişah hanımlığına yükselirler, “gözde” veya “ikbal” unvanını alırlardı. Eğer padişahtan çocukları dünyaya gelirse, “haseki” olarak isimlendirilirlerdi. Padişahların eşleri iki kısımdı; kadınefendi ve haseki sultan. Erkek çocuğu olan hasekilere, Haseki Sultan (sonraları Kadınefendi) denir ve başlarına kıymetli taşlarla süslü altın tac giydirilirdi.
Kadınefendi olanlara haslar verilir, bunlara ayrı daireler tahsis edilir ve maiyetlerine hizmetçiler, memurlar tayin edilirdi.
Osmanlı Devleti saray teşkilâtında, padişah hanımlığına yükselen kadınlara, 17. asırdan sonra verilen unvan.
Kadınefendi unvanı yerine, 16. asırda, “haseki” tabiri kullanılıyordu. Erken devirlerde ve daha önce Türk-İslâm devletlerinde kullanılan “hatun” kelimesi ise, Osmanlılarda sadece padişah kızları için kullanılan bir tabirdi.
Saraya kabul edilen kadınlar, Harem-i Hümâyûnda bir okul disiplini içinde eğitim görürlerdi. Sarayda bu kadınlara okuma yazma ve dinî bilgilerin yanında dikiş-nakış, güzel konuşma ve görgü kaideleri öğretilirdi. Acemi, kalfa, haznedar gibi mertebeleri aşanlar, padişah hanımlığına yükselirler, “gözde” veya “ikbal” unvanını alırlardı. Eğer padişahtan çocukları dünyaya gelirse, “haseki” olarak isimlendirilirlerdi. Padişahların eşleri iki kısımdı; kadınefendi ve haseki sultan. Erkek çocuğu olan hasekilere, Haseki Sultan (sonraları Kadınefendi) denir ve başlarına kıymetli taşlarla süslü altın tac giydirilirdi.
Kadınefendi olanlara haslar verilir, bunlara ayrı daireler tahsis edilir ve maiyetlerine hizmetçiler, memurlar tayin edilirdi.
SON KONULAR