Gureba (Gurebâ, Garipler)

Gureba (Gurebâ, Garipler)

Osmanlı ordu teşkilâtında, kapıkulu süvarisini teşkil eden altı bölükten, Gurebâ-i Yemin ve Yesar bölüklerinin adı. Gureba, garip kelimesinin çoğulu olup, “yabancı, kimsesiz, misafir” manâsındadır.




Gureba bölüklerine Galata, İbrahimpaşa ve Edirne saraylarından çıkan acemiler, savaşta yararlık gösteren Arap ve Acem gibi yabancılar ve yeni Müslüman olmuş gençler alınırdı. “Aşağı Bölükler” veya “Garib Yiğit Bölükleri” diye de anılan bu birlikler, Sağ Garibler (Gurebâ-i Yemin) ve Sol Garibler (Gurebâ-i Yesar) adlarıyla ikiye ayrılırdı.

Sefer esnasındaki yürüyüşlerde sağ garibler sağ ulûfecilerin sağında; sol garibler, sol ulûfecilerin solunda giderlerdi. Muharebede ise, sağ garibler, padişahın sağındaki sancağın dibinde, sol garibler, sol alem dibinde bulunurlardı. Sefer esnasında, merkez kolunda her gece otağ ve ağırlıkları koruyan gurebâ bölüklerinin, savaş sırasındaki en önemli vazifeleri ise, Sancak-ı şerîfin korunması idi.

Gurebâ-ı Yemînin bayrakları sarı ile beyaz; Gurebâ-i Yesarınkiler ise, yeşil ile beyazdı. İki bölüğün de silahları bir pala, bir mızrak ile eğerin başına asılı, “Gaddare” adı verilen kılıçtı. Osmanlı başkentinde kışlaları yoktu. İstanbul, Edirne ve Bursa etrafındaki köy ve kasabalara yerleştirilmişlerdi. İstanbul’da bulunanlar, evli ise evlerinde, değilse hanlarda ikamet ederlerdi. On altıncı yüzyılda Gurebâ bölüklerinin mevcudu 1000 ve 1500 nefer arasında değişiyordu. On yedinci yüzyılda ise, sağ garibler 410, sol garibler ise 312 mevcutlu idi.

Her iki bölük, hükümdarın bizzat katıldığı savaşlara katılırlardı. Gurebâ-i Yemin ve Yesar’ın ayrı ayrı ağası, kethüda, kethüda yeri, kâtip, kalfa adlarıyla anılan büyük ve başçavuş, çavuş rütbelileri vardı. Maaşları kıdem ve ehliyete göre olup, veziriâzamın huzurunda dağıtılırdı. İki bölük de, Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra 1826 tarihinde, gümrükten bir miktar maaş bağlanarak emekli edilip, tarihe karıştılar.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt