Sefaretname

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
547
Mesajlar
4,047
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
[UWSL]Sefaretname[/UWSL] : Büyükelçilerin gezi notları.
 
Sefâretnâme

Osmanlı Devleti'nde yabancı ülkelere gönderilmiş olan sefirlerin (elçilerin), İstanbul’dan hareket etmelerinden başlayarak, gittikleri yerlerde gördükleri olayları, yaptıkları diplomatik görüşmeleri, gezip gördükleri yerlerin idarî, sosyal, askerî, ilmî ve kültürel hayatları hakkında bir takım önemli bilgileri toplayarak padişaha veya sadrazama takdim ettikleri rapor, yazılı belge.




Osmanlıların yabancı ülkelere elçiler göndermeleri, kuruluş devrinden itibaren başlamıştır. Ancak, sefirlerin sefâret sırasında dolaştıkları yerleri ve buralarda gördükleri şeyleri ve yaptıkları işleri, padişaha arz etmek için sefâretnâmeler hazırlamaları 17. yüzyıl sonlarından itibaren olmuştur. Sefâretnâmeler bizzat sefirin (elçinin) kendisi tarafından hazırlandığı gibi, maiyetinde bulunanlardan biri tarafından da hazırlanabiliyordu. Sefâretnâmeler nesir olarak hazırlandığı gibi manzum olarak da yazılabiliyordu.

Yabancı ülkelerle siyasî ve kültürel münasebetlerin mahiyetini ortaya koyan en eski belgeler olan Sefâretnâmeler, bu devletlerin sosyal ve ekonomik durumlarını, teşrifat (protokol) usullerini, hayat biçimlerini, Osmanlıların onlara karşı tutum ve düşüncelerini de yansıtmaktadırlar. Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Paris Sefâretnâmesi, Sefâretnâmelerin en tanınmış örneklerindendir. Mehmed Efendinin Paris ve Fransa hakkında verdiği bilgiler Sultan Üçüncü Ahmed Han'ın dikkatini çektiği için, Avrupaî tarzda bazı yeniliklerde bulunma ihtiyacı duymuştur. Matbaayı ve onun temin ettiği faydayı yakından gören Yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Türkiye’de matbaacılığın kuruluşunda büyük hizmeti olmuştur.

Osmanlılar, yalnız Avrupa’ya değil, Şarka ve İslâm memleketlerine de sefir göndermişler, onlar da diğer sefirler gibi Sefâretnâmeler hazırlamışlardır. Sefâretnâmelerin bir kısmı vakanüvisler tarafından tarihlere geçirilmiş, bir kısmı ise sonradan ayrıca yayınlanmıştır.

Sefâretnâmeler, yabancı ülkelerdeki ilmî ve teknik gelişmeleri yansıtarak, ülkemizde de birçok ilmî, idarî ve teknik yeniliklere sebep olduğu gibi, bu ülkelerin sosyal, ahlâkî ve kültürel özelliklerinden bahsettiği için de ülkemizde başka ülkeleri taklit etme özentisi baş göstermiştir. Bu özentinin neticesinde garplılaşma (batılılaşma) adıyla ahlâkî ve kültürel yozlaşma meydana gelmiş, kendi millî ve manevî değerlerimizden uzaklaşmalar olmuştur.

Adet olarak kırktan fazla olan Sefâretnâmeleri, konuları bakımından ikiye ayırmak mümkündür:

Birinci kısımdakiler; sefirlerin (elçilerin) doğrudan doğruya vazifeleriyle ilgili sefâretnâmelerdir.

İkinci kısımdakiler ise; sefirlerin gezip gördükleri yerlerin idarî, sosyal, ahlâkî, askerî, kültürel ve teknik hayatları hakkında önemli bilgiler veren sefâretnâmelerdir.

Elde bulunan ilk yazılı sefâretnâme Kara Mehmed Çelebi’nin 1655 tarihli Viyana Sefâretnâmesi, son sefâretnâme ise Abdürrezzak Bahir Efendinin 1845 yılında kaleme aldığı, Paris-Londra Sefâretnâmesi’dir. Hazırlandıkları devrin çeşitli özelliklerini günümüze yansıtan meşhur sefâretnâmelerden bazıları ise şunlardır: Zülfikar Paşanın Mükaleme Takriri (1688-1692), İbrahim Paşanın Viyana Sefâretnâmesi (1719), Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendinin Fransa Sefâretnâmesi (1720), Ahmed Dürrî Efendi'nin İran Sefâretnâmesi (1721), Nişli Mehmed Ağanın Rusya Sefâretnâmesi (1722-23), Mehmed Efendinin Lehistan Sefâretnâmesi (1730), Mehmed Said Paşa'nın Mehmet Said Efendi Takrîri (1732-1733), Salim Efendinin Hindistan Seyâhatnâmesi (1744-1749), Mustafa Nazif Efendinin İran Sefâretnâmesi (1746), Hattî Mustafa Efendinin Nemçe Sefâretnâmesi (1748), Ahmed Resmî Efendi'nin Prusya Sefâretnâmesi (1763-1764), Seyyid İsmâil Efendinin Fas Sefâret Takrîri (1785-1786), Alemdâr Mehmed Ağanın Buhara Sefâretnâmesi (1787-1791),Vasıf Efendinin İspanya Sefâretnâmesi(1787-1788), Yusuf Agâh Efendinin Havâdisnâme-i İngiltere’si (1793-1796), Mehmed Sâdık Rıfat Paşanın İtalya Seyahatnâmesi (1838).
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt