Propaganda

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 627
  • Etiketler
    propaganda
  • Cevaplar: 0 Görüntüleme: 627

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
PROPAGANDA


Propaganda, ulusal ve uluslararası alan­da baskı ve çıkar gruplarının kendilerini ta­nıtmak, kamuoyunun desteğini kazanmak, kendi ilgilendikleri konularda yetkilileri et­kilemek için giriştikleri çeşitli faaliyetler­dir. Bilinen örnekler arasında broşür, kitap ve dergiler yayınlamak vardır. Televizyon ve radyo da reklam yapmak amacıyla, ge­lişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kullanı­lan bir propaganda aracıdır.
Propaganda yapımı ve amacı açısından farklılıklar gösterir. Sözgelimi propaganda, dolaysız ya da dolaylı olabilir. Yukarıda verilen örnekler dolaysız yöntemleri içer­mektedir. Bazı baskı grupları ve uluslarara­sı alanda devletler gazete ve dergi gibi ya­yın organlarını reklam vermek, yazılan çe­şitli biçimlerde yayınlamak yoluyla etki al-una alabilirler; görüşlerine hizmet eden ya­yınlardan çok sayıda satın alarak, dergilere blok şeklinde abonelik sağlayarak dolaylı yöntemlere de yönelebilirler.
Propagandanın amacı türünü de belirle­yecektir, Eğer etkilenmek istenilen genel anlamda kamuoyu ise gazeteler, radyo, te­levizyon tercih edilecektir. Kamuoyunun belirli bir kesimi etkilenecekse, kitaplar ve konuya ilişkin hazırlanmış konferanslar tercih edilmektedir.
Propaganda teknikleri arasında kapı ka­pı dolaşarak, vatandaşları uyarmak, onları tutum belirlemek ve eyleme davet etmek de bulunmaktadır. Bu yöntem özellikle ABD'de sık sık kullanılmaktadır. Baskı grupları tanıtma ve iyiniyet yaratma gerek­çesiyle, zaman zaman sosyal faaliyetlere de başvururlar. Bu faaliyetlerden bir kısmı sosyal yardımlar niteliğindedir. Okul yap tırmak, fakirlere yardım, bazı hizmetleri ih­tiyaçları olanlara ücretsiz sağlamak bunun örnekleridir. Kimi zaman propaganda, ta­nıtma gezileri düzenlemek, yemekler, kok­teyller vermek şeklinde de görülebilir. Her ne kadar sosyal çerçeve içerisinde kulisçilik türü faaliyetlerin yürütülmesi olanaklı ise de, esas amaç baskı grubu hakkında genel bir iyiniyet yaratmaktır.
Günümüzde devletler, diplomattan ve propagandacıları aracılığı ile yabancı halk­ların tutumunu veya davranışlarım etkile­me çabasına girişmeleri uluslararası ilişki­lerin yeni gelişen yönlerinin birini oluşturmaktadır.
Modem teknoloji, özellikle göze ve kula­ğa yönelik araçlardaki önemli gelişmeler, çağımızda propagandanın etki alanını ve et­kinlik derecesini fazlasıyla arttırmıştır. Bir dış politika aracı olarak de alındığı zaman rakibin fikirlerini değiştirmek ve kendi çı­karlarını sağlamak için propaganda son de­rece etkin bir araçtır.
Geçmişte ve günümüzde büyük felsefi doktrinler, doğru oldukları için değil; doğru olduklarına inanıldığı için başarı kazanmış­lardır, Nazilerin ırk kuramlarının yanlışlığı kuşku götürmediği halde, geçici bir süre için bile olsa, milyonlarca insan propagan­da yoluyla bunun doğruluğuna inandırıl-mıştır. Bugün ise benzer düşünceler doğrul­tusunda Yahudiler, çeşitli politik oyunlarla, ele geçirdikleri Filistin topraklan üzerinde­ki Mülsüman Araplara zulmetmektedirler.
Uluslararası alanda propagandanın taşı ması gereken bazı nitelikler bulunmaktadır. Öncelikle diğerlerinin tutumlarım, fikirle­rini ve davranışlarını değiştirmek amacıyla hareket eden bir iletişimcinin bulunması gerekmektedir. îkinci olarak, yazı, söz veya davranışlarla anlatılan simgelerin kullanıl­ması zorunludur. Üçüncü olarak, iletişim araçlarının bulunması; dördüncü ve son olarak da bir hedefin belirlenmiş olması ge­rekmektedir. Gerçeklerden tamamen uzak bir propagandanın inandırıcılık gücü çok azdır, ya da hiç yoktur.
Barış dönemlerinde propagandayı sis­temli olarak kullanan ve geniş bir biçimde uygulayan ilk devletler Sovyetler Birliği ve Nazi Almanyası olmuştur. Bu iki devlet propaganda programlarını sezgi, sınama ve ihtilalci deneylere dayanarak hazırlamış­lardır. Buna rağmen Batı bloku devletleri
propagandanın önemini ancak İkinci Dün­ya Savaşı'ndan sonra anlamaya başlamış­lardı. Çünkü, Batılı ülkeler uzun süre gerçe­ğin yayımlanması ve duyurulmasının ken­dileri için en iyi propaganda aracı olduğuna inanmışlardı.
İletişim kaynaklarının geliştirilmiş olma­sı sonucu ulusal sınırların ortadan kalkması ve haberlerin anında yayılması bugün bile göründüğü kadar büyük bir ilgi çekmemek­tedir. Ancak yine de iletişimin kamuoyu üzerinde -belirli bir kesim içinde de olsa-etkili olduğu araştırmalar sırasında saptan­mıştır. Bu etkileşim özellikle propaganda­cılara ve onların fikirlerinin önemli bir tep­kiyle karşılaşmadığı durumlarda gerçek­leşmektedir. Bu tür propagandaya hedef olanlar, konu hakkındaki fikirleri ve tercih­leri kesin olarak belirlenmediği takdirde çok çabuk etkilenebilmektedir.
Propagandanın, fikirlerin ve kamların güçlendirilmesinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Propagandanın gençler ve uluslararası sorunlara karşı ilgi duymayan, ya da bunlara aktif olarak karışmayan grup­lar arasında etkin olabilmesi olasılığı daha yüksektir. Uzun süre oluşturulmuş katı inançlara sahip olmadıklarından, gençler, telkinlere ve kandırmalara daha açıktırlar. Grup ve topluluk halindeki insanların kolay ikna edilebildikleri propagandacılar tara­fından bilinmektedir. Bu nedenle, totaliter sistemlerde, yöneticiler halkı etkilemek için çeşitli vesilelerle büyük geçit törenleri düzenlemekte, halkın duygularını kışkırtan gösterilerde bulunmakta ve konuşmalar yapmaktadırlar.
Bir devletin davranışları ile, yöneticilerin söyledikleri arasında önemli farklar bulu­nuyorsa, bu devletin propagandacıları tarafından söylenilenler önemliliklerini büyük ölçüde yitirirler. Çünkü propaganda çoğu kez diplomatik davranışların tamamlayıcı­sı rolünü üstlenmektedir. Akıllıca yapılan bîr propaganda, diplomatik, ekonomik, as­keri tutum ve davranışların etkinliğini arttı­rabilir; ama propagandanın kendi başına uzun süreli sonuçlar doğurması beklene­mez. Bu nedenle propagandanın devletin eylemleri ile birlikte yürütülmesi gereklidir.
Propagandanın amacı eğer bir devleti içerden zayıflatmak veya yıkmak ise, bu amaçla girişilen tahrik ve fesat hareketleri­ne yıkıcı faaliyeter denilmekledir. Bir top­lumda önemli içsel kopukluklar varsa, ora­da yıkıcı faaliyetlere uygun bir ortam var demektir. Bir devlet içinde yoğun bir bi­çimde ve genel nitelikte grevlerin yapılma­sını, direnişlere geçilmesini, şiddet ve anar­şi hareketlerine başvurulmasını tahrik ve teşvik etmek, bu tür propagandanın hedef­leri arasında bulunmaktadır. Bu gibi laktik­ler, müttefik devletlerin arasını açmak için de kullanılabilir. Propagandacılar, bir top­lumdaki dinsel, sınıfsal, etnik bölünmeleri ve nefretleri tahrik yerine, müttefiklerin inanılmaz, güvenilmez devletler olduğunu telkin ederek, halkı devletin dostları ve müttefikleri aleyhine karşı kışkırtarak yan-lızlığa itmeye, böylece ideolojik amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar.
Sözü edilmesi gereken ve propaganda türleri arasında yeni yeni başgösteren diğer bir tür ise "kültür saldırısı" olarak bilinmek­tedir. Devletler bunu kitle iletişim araçları­nı kullanarak yaparlar. Bu araçları kullana­rak, kendi kültürlerini yabancı ülkelere be­nimsetmeye çalışırlar. Çünkü bir devletin lehine geliştirilmiş olan bir kültür imajı,
ülkenin dış politikasının desteklenmesine yardımcı olabilmektedir. Propagandanın etkinlik derecesi başkalarım tutum ve dav­ranışlarını yönlendirmedeki başarısına bağlıdır.
Ulaştırmaya ve iletişim araçlarına duyu­lan gereksinim arttıkça, devletlerin propa­gandayı kullanımları giderek daha çok art­maktadır. Özellikle saldırmacı, yayılmacı, ihtilalci dış politika ortaya koyan devletler tahrik ve propagandaya başvurmaktadır. Bunun en iyi örneği İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı dış politikada görülebil­mektedir. İsrail uyguladığı propaganda ile büyük devletleri kendi yanına çekebilmek­tedir.
Müge NUR
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt