Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
3.2. OSMANLI TOPRAKLARINI PAYLAŞMA MÜCADELESİ

-1699 Karlofça Antlaşması’ndan sonra eski gücünü kaybeden Osmanlı Devleti’nin yerini Avrupa’da Rusya ve Avusturya almıştır.

-Fransız İhtilali ve Napoleon Savaşları’ndan sonra ise İngiltere, Fransa ve 1870’te siyasi birliğini sağlayan Almanya’nın da katılmasıyla Avrupa Devletleri Osmanlıların siyasetine karışmaya başlamışlardır.



Osmanlı Devleti’ni Paylaşma Projesi


-1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla Kırım’ı ele geçirme yönündeki engelleri aşan Rusya, Osmanlı toprakları üzerinde II. Catherine’nin (Katerina) genel olarak “Yunan (Grek) Projesi” olarak bilinen “Osmanlı topraklarının paylaşılma ve eski Bizans’ı yeniden canlandırılma” amacına yöneldi.

-Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasını sadece II. Katerina değil Avusturya İmparatoru II. Joseph (Jozıf) de istemiştir.

-Planlarını gerçekleştirmek için iki lider 1780’de Avusturya’da bir araya gelmiş ve aldıkları kararları imzalamışlardır.



Şark Meselesi (Doğu Sorunu)


-Şark Meselesi (Doğu Sorunu) diye kavramsallaşan “Osmanlı Devleti'nin ortadan kaldırılması ve topraklarının paylaşılması” anlayışı hızla uygulamaya geçirilmiştir. Bu zihniyet İngiltere ve Fransa’nın da ilgisini çekmiştir.

-Zaman içerisinde Avrupalı devletler, Osmanlı üzerinde siyasi ve ekonomik baskı kurulmuş, gayrimüslim halkların durumları istismar edilmiş ve bağımsızlık mücadeleleri desteklenmiştir.

-Şark Meselesi’nin ilk aşaması 1071 Malazgirt Savaşı ile başlamış ve 1683 II. Viyana Kuşatması ile sona ermiştir. Şark Meselesi’nin ikinci aşamasında ise Avrupa devletleri Balkanlardaki gayrimüslim unsurların bağımsızlıklarını kazanması için uğraşmış ve bunda da başarılı olarak Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını hızlandırmış, Türkleri Anadolu’dan atma isteklerine Sevr Antlaşması ile ulaşmak istemişlerse de Türk milleti buna izin vermemiştir.



XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti ve Büyük Güçler

-Osmanlılar, XIX. yüzyılın başlarında gerek iç gerekse dış meseleler nedeniyle büyük devletlerle sık sık karşı karşıya gelmiştir.

-Fransız İhtilali sonucunda çıkan karışıklıklar neticesinde Avrupa’da, Fransa’ya karşı bir cephe oluşmuştur.

-Fransa’nın, 1798’de Mısır’ı işgal etmesiyle Osmanlı için tehdit ve saldırının yönü kuzeyden Akdeniz’e kaymıştır.

-Osmanlı Devleti’nin dış siyasetinde, Napoleon’un 1798 Mısır Seferi’yle başlayan ve XIX. yüzyıl boyunca sürdürülen denge politikası takip edilmiştir.

-Osmanlı’nın giderek zayıflaması sonucunda ortaya çıkan denge politikası ile devlet, varlığını sürdürmek istemiştir.

-Rusya’ya karşı İngiltere, Fransa’ya karşı Rusya; İngiltere, Fransa ve Rusya üçlüsüne karşı ise Almanya denge unsuru olarak kullanılmıştır. Bu politika ile Osmanlı Devleti, Avrupa’nın büyük devletleri arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanmıştır.



Viyana Kongresi ve Uluslararası Sorunlar


-Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik akımları Napoleon tarafından Avrupa kıtasına yayılmaya çalışılmıştır.

-Fransa’nın bu politikasına karşı Avrupalı diğer güçler birleşerek Fransa’yla savaşmıştır.

-Fransa’yı yenilgiye uğratan Avrupalı devletler, Viyana’da bir kongre toplamıştır.

-1814’te toplanan Viyana Kongresi’nde alınan kararlar, 1815’te imzalanmış ve Avrupa’da yeni bir statü meydana gelmiştir.

-İngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya kendi çıkarları doğrultusunda Avrupa’nın siyasi haritasını ve güçler dengesini yeniden düzenlemiştir.

-Kongrede milliyetçilik ve özgürlük akımlarını önleyebilmek için bütün kralların bu akımlar karşısında dayanışma ve fiilî yardımlaşmalarını öngören Metternich (Meternik) sistemi kurulmuştur.

-Bu sistem çerçevesinde hareket eden ve topraklarında düzeni sağlamak için gerektiğinde baskı ve şiddet uygulamaktan çekinmeyen devletler, 1830-1848 İhtilallerinin çıkmasını engelleyememiştir.



Mora İsyanı ve Yunanistan’ın Kurulması

-Yunan bağımsızlık hareketi, Fransız İhtilali ile yayılan ulusçuluk akımı sonucunda ortaya çıkmıştır.

-1814’te Rum tüccarlar, Rusya’nın Karadeniz’deki önemli liman şehri Odesa’da Filiki Eteria (Dostluk Cemiyeti) adıyla gizli bir örgüt kurmuştur.

-Bu örgüt Yunan bağımsızlığı için çalışmaya başlamıştır.

-1821’de önce Eflâk ve Boğdan’nın ardından Mora’da Yunan İsyanları çıkmıştır.

-Mora İsyanı’nı 1824'te Mısır’da Düzenli ordusu ve güçlü bir donanması olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa olan, Girit ve Mora valiliklerinin de kendisine verilmesi koşuluyla isyanı bastırmayı kabul etmiştir.

-Osmanlı-Mısır kuvvetlerinin isyanı bastırması üzerine İngiltere, Rusya ve Fransa; Osmanlı Devleti’ne karşı 1827 yılında Londra Protokolü’nü imzalamıştır.

-Bu üç devlet, isyancılarla Osmanlı Devleti arasında bir ateşkes antlaşması imzalanmasını istemişler ve Yunan devletinin kurulacağını bildirmişlerdir.

-Osmanlı Devleti bu kararları tanımayınca 20 Ekim 1827'de Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanması; İngiliz, Fransız ve Rus donanması tarafından bir baskınla imha edilmiştir.

- Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu olan İbrahim Paşa 1828’de Mora’dan çekilmiş ve Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı savaş açmıştır.

-Avrupalı devletler Osmanlı Devleti’ne karşı verdikleri sözü yerine getirmeyip monarşileri korumada tutarsız davranmışlardır.

1827-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Ruslar Osmanlı ordusunu mağlup ederek Edirne’ye kadar ilerlemiştir. Sonuçta iki devlet arasında 1829'da Edirne Barış Antlaşması imzalanmış ve bağımsız Yunan devleti kurulmuştur.

-Mora İsyanı, Balkanlarda yaşayan diğer milletlerin ayaklanmalarına örnek olmuştur.



Kırım Savaşı (1853-1856) ve Paris Konferansı (1856)

-Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Kırım Savaşı (1853-1856) yaşanmıştır.

-Rusya’nın Boğazlara açılma isteği ve Osmanlı Devleti’nin topraklarına göz dikmesi, İngiltere ve Fransa’nın çıkarlarına dokunmuş ve Avrupalı güçler, Osmanlı Devleti’nin yanında yer alarak Rusya’ya karşı bir Avrupa bloğu oluşturmuştur.

-Rusya’nın Kutsal Yerler Sorunu’nu bahane ederek başlattığı savaşta, Rusya yenilmiş ve 1856 Paris Antlaşması imzalanmıştır.

-Paris Antlaşması’yla Osmanlı Devleti ilk kez Avrupa devletler hukukuna dâhil edilmiş ve topraklarının bütünlüğü büyük devletlerin garantisi altına alınmıştır.

-Balkanlarda Eflâk, Boğdan ve Sırbistan topraklarındaki yönetimler; Paris Barış Konferansı’na katılan devletlerin ortak garantisi altına alınmıştır. Bu şekilde Rusya’nın güneye inme politikası engellenmek istenmiştir.

-Osmanlı Devleti, Paris Antlaşması ile savaştan önceki sınırlarına dönmüş ve Rus tehlikesinden bir müddet kurtulmuştur.

-Islahat Fermanı'nın antlaşmada yer almıştı ve bu durum Osmanlı Devleti’nin aleyhine olmuştur.

-Büyük Avrupa devletleri, bu fermanla Osmanlı Devleti'nin iç işlerine müdahale edebilecekleri yeni bir kapıyı önceden açmışlardır.



1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)

-Sıcak denizlere inmek isteyen Rusya, Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarını ve İstanbul’u ele geçirmeyi amaçlamıştır.

-1853 Kırım Savaşı’nın intikamını da almak isteyen Rusya, Panslavizm siyasetiyle Balkanlardaki Slav ahali üzerinde faaliyetlerini artırarak sürekli Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmıştır.

-Rusya Balkanlarda, Bosna-Hersek ve Bulgar isyanlarını teşvik etmiş ve Sırbistan ile Karadağ’ı Osmanlı Devleti’ne karşı savaşa kışkırtmıştır.

-Balkanlardaki bu sorunların Osmanlı ordularının galibiyetiyle sonuçlanması üzerine olaylara diplomatik yollardan bir çözüm bulmak isteyen İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Avusturya ve İtalya; Haliç’te bulunan Bahriye Nezaretinde 23 Aralık 1876’da İstanbul (Tersane) Konferansı’nı düzenlemiştir.

-Rus elçiliğinde belirlenen İstanbul Konferansı’nda alınan kararlar Osmanlı Devleti’ne bildirilmiştir.

-Osmanlı Devleti'nin istiklaline ve toprak bütünlüğüne aykırı olan teklifler, Bâbıâli’de kurulan bir genel mecliste müzakere edildikten sonra reddedilmiştir. Bunun üzerine Rusya, 1877’de Osmanlı Devleti'ne karşı savaş ilan etmiştir.

-Rûmî takvime göre 1293 yılına rastladığı için bu savaşa 93 Harbi denmiştir.

-93 Harbi’nde Osmanlılar, Kafkasya ve Tuna olmak üzere iki cephede savaşmak zorunda kalmıştır.

-Osmanlı Devleti, Doğuda Kafkasya’da, Ahmed Muhtar Paşa komutasındaki sınırlı sayıda askerle mücadele etmiştir.

-Ruslar Doğu Beyazıt, Ardahan, Kars ve Erzurum Ruslar tarafından işgal edilmiştir.

-Nene Hatun ve diğer Erzurumlu vatandaşlar, Aziziye Tabyası’nı Ruslara karşı büyük bir cesaretle savunmuştur.

-93 Harbi’nde Batıda Balkanlardaki muharebelerde Rus birlikleri Osmanlı ordusunu Plevne’de abluka altına almıştır.

-145 gün Plevne’yi savunan Gazi Osman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Rus ve Romen orduları karşısında 10 Aralık 1877’de başarısız olmuştur.

-Plevne’nin düşmesinden sonra Sırplar da Osmanlılara karşı saldırıya geçmiştir.

-Rus orduları Edirne ve Silivri’yi de alarak Ayastefanos’a (Yeşilköy) kadar ilerlemiştir.

-3 Mart 1878’de İstanbul’da Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştır.

-Panslavizm’in bir zaferi sayılan bu antlaşmayla Rusya bölgede çok avantajlı bir duruma gelmişti.

-Avrupa’daki dengenin Rusya lehine bozulduğunu gören Avusturya, İngiltere, Fransa ve Almanya bu antlaşmaya karşı çıkarak Berlin’de uluslararası bir konferans toplanmasını sağlamıştır.

-Ayastefanos Antlaşması, Sevr Antlaşması gibi kâğıt üzerinde kalan bir antlaşma olmuştur.



Berlin Kongresi


-Avrupalı güçlerin baskısı sonucunda Ayastefanos Antlaşması’nın yeniden düzenlenmesi için Berlin’de bir konferans toplanmıştır.

-Kıbrıs’ın idaresini İngiltere’ye bırakan Osmanlı Devleti, Rusya’yı yola getirmek için İngiltere’ye güvenmiştir.

-Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla toplanan konferans sonunda Berlin Antlaşması imzalanmıştır.

-Berlin Kongresi’nde sadece Ayastefanos Antlaşması’na yeni bir şekil verilmekle kalınmamış, bozulan Avrupa güçler dengesinin yerine yeni güçler dengesi kurulmuştur.

-1856 Paris Antlaşması’nda kabul edilmiş olan “Osmanlı topraklarının bütünlüğüne saygı ilkesi” Berlin Kongresi'nde yer almamıştır.

-Osmanlı Devleti’nin, Bosna-Hersek’te ve Kıbrıs’taki egemenliği kalkmıştır.



Berlin’de Ermeni Meselesi

-Rusya, önce Ayastefanos ardından da Berlin Antlaşması’yla Ermeniler lehinde kazanımlar elde etmiştir. Böylece Ermeni Meselesi, uluslararası bir sorun olarak ortaya çıkmıştır.

-Berlin Antlaşması’yla Ermeniler’e bağımsızlık yolunu açmayı planlanmıştır.



Berlin’de Makedonya Sorunu

-1878 Berlin Kongresi’nden sonra Bulgaristan, Makedonya Sorunu’nu uluslararası bir sorun hâline getirmeye çalışmıştır.

-Avrupalı devletler de bu sorunu, Şark Meselesi’nin bir parçası olarak görmüştür.

-Makedonya, XIX. yüzyılın ilk yıllarından itibaren milliyetçilik akımının etkisiyle Osmanlı Devleti’nin ve Avrupa’nın en sorunlu bölgesi hâline gelmiştir.

-1912 yılında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ; Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan Birliği’ni oluşturmuştur.

-Bu birlik Balkanlardaki Osmanlı egemenliğine son vermeyi amaçlamış ve 1912’de Osmanlı Devleti’ne karşı savaş açmıştır.



Siyasi Birliklerini sağlayan Almanya ve İtalya

-1853 ile 1871 yılları arasında Avrupa diplomasisi üç büyük olay etrafında şekillenmiştir. Bunlar; Kırım Savaşı, İtalya ve Almanya’nın siyasi birliklerini kurmaları olmuştur.

-Piyemonte, 1859 yılında Avusturya’yı mağlup ederek 1870’te İtalyan birliğini sağlamıştır. Siyasi birliğini kurduktan sonra İtalya, sömürgecilik hareketlerine başlamış ve kısa zamanda Avrupa politikasında söz sahibi devletlerden birisi olmuştur.

-Otto von Bismarck (Otto fon Bismâk) 1864’te Danimarka’ya, 1866’da Avusturya’ya ve 1870-1871’de Fransa’ya karşı kazandığı savaşlarla Alman siyasi birliğini sağlamayı başarmıştır.

-Prusya’nın Fransa’yı Sedan’da yenmesi ve Alsace-Lorraine’i (Alsas-Loreyn) ele geçirmesi sonrası kurulan Alman siyasi birliğine diğer Alman devletleri de siyasi ve ekonomik sebeplerle katılmıştır.

-Prusya Kralı I. Vilhelm ise Alman imparatoru olmuş ve Almanya, Avrupa’daki siyasi dengeleri çok derinden etkilemiştir.

-Almanya, Avrupa’nın kuvvetli devletlerinden biri olarak sömürgecilik hareketlerine girişmiş ve Avrupa’da devletlerarasında bloklaşma başlamıştır.



Üçlü İttifak ve Üçlü İtilaf Oluşumları

-Avrupa’daki devletler, I. Dünya Savaşı’ndan önce çıkarları doğrultusunda birbirleri ile yakınlaşmaya ve bloklar oluşturmaya başlamıştır.

-Avusturya-Macaristan ve İtalya, çıkarları doğrultusunda Almanya ile 1882’de yakınlaşarak anlaşmış ve bu birlikteliğe Üçlü İttifak (Bağlaşma Devletleri) adı verilmiştir.

-Bağlaşma Devletleri’ne karşı İngiltere, 1904’te Fransa ile 1907’de de Rusya ile bir sözleşme yapmıştır. Böylece İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Üçlü İtilaf (Anlaşma Devletleri) meydana gelmiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt