Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 604
- Mesajlar
- 4,105
- Tepkime puanı
- 11,789
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Yazarın son konuları
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi 2.Dönem 2.Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
1.1. 1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER
- XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Fransa, Rusya, Avusturya, İspanya, Lehistan, Venedik ve Safevi devleti gibi stratejik rakipleri olmuştur.
1.2. UZUN SAVAŞLARDAN DİPLOMASİYE
- Avrupa’da Habsburg Hanedanlığı Mohaç Zaferi sonrası Osmanlı Devleti ile karşı karşıya gelmiştir.
- Habsburg İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa gibi millî monarşilerle giriştiği mücadeleler, yeni bir mezhep olarak Protestanlığın yayılması, Osmanlıların siyasi ve ekonomik ilişkilerinde belirleyici olmuştur.
- Orta Avrupa’da Habsburglar başka Doğuda Safeviler, Osmanlılara karşı mücadele vermiştir.
- 1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı Safevi savaşları, Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini engellemiştir.
- Kuzeyde de yeni bir güç olarak Rusya ortaya çıkmıştır.
- Osmanlılar, XVI. yüzyılın sonunda Fransa ve İngiltere’nin İspanyol hâkimiyetine girmesini engelleyecek politikalar izlemiştir.
- Venedik’in tarafsızlığını koruması, bölgede Osmanlılar için çok elverişli bir ortam oluşturmuştur.
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
- Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödememesi ve sınır boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle Avusturya’ya 1593’te başlayan geniş bir cephede on dört yıl sürecek olan savaşlar başlamıştır.
- Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi üzerine papanın faaliyetleri sonucunda Avusturya, Erdel Prensliği, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan gibi devletlerarasında Osmanlı’ya karşı bir Haçlı İttifakı oluşturulmuştur.
- 1594’te Viyana yolunda stratejik önemi olan Yanıkkale alınmışsa da Haçlı İttifakı karşı saldırıya geçmiş ve Estergon Kalesi’ni ele geçirmiştir.
- Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri Kalesi’nin fethinden sonra 1596’da, Haçova’da yapılan meydan savaşında Osmanlılar, Avusturya ve Erdel’in oluşturduğu müttefik orduya karşı büyük bir zafer kazanmıştır.
- Avusturya’nın, Macar topraklarındaki isyanlarla uğraşması ve Osmanlı Devleti’nin de doğuda Safeviler ile mücadeleye devam etmesi üzerine iki devlet arasında 1606 Zitvatorok Antlaşması yapılmıştır.
- Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada prestij kaybettirmiştir.
- Bu süreçte dışarda Safeviler ve Avusturya, içerde de Celâli İsyanları ile uğraşan Osmanlılar, üç cephede birden mücadele etmek zorunda kalmıştır.
- Bu durum Osmanlı’nın uzun vadeli planlar yerine günü kurtarmaya yönelik pratik ve kısa vadeli siyaset üretmesine neden olmuştur.
Osmanlı- Safevi Savaşları (1578-1639)
- Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü ile devam etmiş ve 1555 Amasya Antlaşması ile iki devlet arasında barış süreci başlamıştır.
- Safevi Devleti, XVI. yüzyıl sonlarından itibaren Karadeniz kıyılarına çıkmak için tüm Kafkasya'yı ve Batı Türkistan’ı ele geçirmek isteyen bir politika gütmüştür.
- Osmanlı Devleti ise Kafkasya'yı ele geçirerek Hazar Denizi’ne ulaşmayı ve böylece hem Rusya'nın güneye inmesini hem de Safevilerin Kafkasya’ya ve Batı Türkistan'a doğru yayılmasını engellemek istemiştir.
- XVI-XVIII. yüzyıllar arasında Osmanlı-Safevi ilişkilerinin kaderini jeopolitik, ekonomik ve dinî faktörler belirlemiş ve bu faktörler iki devlet arasındaki ilişkilerde önemli rol oynamıştır.
- Lala Mustafa Paşa komutasında Gürcistan üzerine harekete geçen Osmanlı ordusu, 1578’de Çıldır’da Safevi birliklerini yenilgiye uğratmıştır.
- Kafkasya’ya hâkim olmak için 1583’e kadar devam eden mücadelelerden sonra Özdemiroğlu Osman Paşa, Beştepe mevkisinde (Meşaleler Savaşı) İran ordusunu yenmiştir.
- 1585’te Tebriz’i, 1588’de de Karabağ’ı alan Osmanlılar; 1590’a kadar olan dönemde Gürcistan, Şirvan ve Dağıstan'ı ele geçirerek Hazar kıyılarına ulaşmıştır.
- 1590 yılında yapılan Ferhat Paşa Antlaşması ile Safeviler, Osmanlı üstünlüğünü tanımıştır.
- Bu antlaşmayla Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan, Nihavend, Luristan ve Şehrizor Osmanlı idaresinde kalmıştır.
- Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra Safeviler, Fransa ve Almanya ve Rus çarı ile ittifak kurmak istemiştir.
- Safeviler, Osmanlıların dışta Habsburglarla mücadelesini ve içte Celâli İsyanları’yla uğraşmasını fırsat bilerek Şirvan, Azerbaycan ve Gürcistan’ı geri almıştır.
- Anadolu’da devlet otoritesini yeniden kuran Sadrazam Kuyucu Murad Paşa’nın, Safeviler üzerine yürümesiyle Şah Abbas, Osmanlılardan barış istemiş ve sonuçta iki devlet arasında 1612 Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır.
- 1615’ten itibaren İran’ın antlaşma şartlarına uymaması nedeniyle iki devlet arasında savaş yeniden başlamış ve Şah Abbas’ın barış istemesi üzerine 1618’de Serav Antlaşması imzalanmıştır.
Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)
- Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almıştır.
- IV. Murad ordunun başına geçerek Safeviler üzerine yürümüş ve 1635’te Revan’ı, 1638’de de Bağdat'ı geri almıştır.
- Sonuçta iki devlet arasında 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmayla bugünkü Türkiye-İran sınırı belirlenmiştir.
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
- Osmanlı Devleti XVI. yüzyılın sonlarından itibaren ülkede ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamış, devlet idaresinde zafiyetler ortaya çıkmıştır.
- Avrupa’da 1618-1648 yılları arasında devam eden Otuz Yıl Savaşları nedeniyle Avusturya, Osmanlı Devleti’nin bu zafiyetinden yararlanamamıştır.
- Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları’ndan sonra batıda stratejik rakibi olan Avusturya ile Erdel Meselesi yüzünden yeniden sıkıntılar yaşamaya başlamıştır.
- Avusturya üzerine sefere çıkan Fazıl Ahmed Paşa 1663’te Uyvar Kalesi’ni fethetmiş ve burayı eyalet hâline getirmiştir.
- 1664’te Osmanlı ve Avusturya arasında yapılan Vasvar Antlaşması ile Erdel’deki Türk hâkimiyeti onaylanmıştır.
- Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkilerin bozulmasında Kırım hanının, Lehistan topraklarına seferler yapması ve Eflâk ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliğine karşı Lehistan’ın bazı girişimlerde bulunması etkili olmuştur.
- İki devlet arasındaki bu sorunlar yüzünden Sultan II. Osman (Genç Osman) Lehistan üzerine sefere çıkmıştır.
- Hotin Seferi olarak bilinen bu sefer, Lehistan’ın barış isteğiyle sonuçlanmış ve Kanuni Dönemi’ndeki sınırlar esas alınmıştır.
- IV. Mehmed Dönemi’nde Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkileri Leh-Rus ittifakı nedeni ile tekrar bozulmuştur.
- IV. Mehmed, Lehistan üzerine sefere çıkarak Kamaniçe’yi fethetti ve Podolya’ya hâkim oldu.
- 1672 yılında Bucaş ve 1676’daki Zoravna Antlaşmalarıyla Podolya ile Kamaniçe Osmanlı Devleti’ne, Ukrayna da Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakıldı.
- Osmanlı himayesinde Ukrayna’yı yöneten Kazak beyinin, Rusya’ya yanaşması nedeniyle Rusya üzerine Çehrin Seferi’ne çıkıldı.
- Osmanlı ordusunun bazı önemli kaleleri fethetmesi üzerine Rusya barış istedi ve 1681’de Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk antlaşma olan Bahçesaray Antlaşması yapıldı.
- Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyılda karşı karşıya kaldığı bir diğer stratejik tehdit de Venedik’ti.
- IV. Murad Dönemi’nde Venedik yönetimindeki Girit’in bir korsan yatağı hâline gelmesi nedeniyle Osmanlı-Venedik ilişkileri bozulmaya başlamıştı.
- Korsan faaliyetlerin artması sonucu Osmanlı donanması, 1645’te Girit’i kuşatmış ve 1669’da Girit Adası tamamen Osmanlı yönetimine geçmişti.
Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı
- Osmanlı Devleti, Köprülüler Dönemi’ndeki fetihlerle yeniden güç kazanmıştı.
- Fazıl Ahmed Paşa’dan sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da fetihleri devam ettirmek istedi.
- Merzifonlu; Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya ile ayrı ayrı yapılan savaşlarda elde edilen başarılara güvenerek genişleme siyaseti gütmüştü.
- Orta Macaristan’da Protestan Macarların lideri konumundaki Tökeli İmre; Avusturya’ya karşı Osmanlı’dan yardım isteyince Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Viyana üzerine sefere çıktı.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasında gönderilen ordu Viyana'yı ikinci kez kuşattıysa da (1683) kuşatma bozgunla sonuçlandı.
- Avusturya Kralı Leopold’un (Liopolt) Osmanlılara karşı yardım istemesi üzerine Lehistan, Venedik ve Alman prenslikleri bu yardım talebine olumlu cevap verdi.
- Osmanlı ordusuna Tökeli İmre, Kırım Hanı, Erdel, Eflak ve Boğdan beyleri yardım ederken Avusturya ordusuna da Haçlı kuvvetleri yardım etti.
- İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu ağır bir mağlubiyet aldı.
- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, orduyu Belgrat’a çekti.
- Viyana Kuşatması’nın hezimetle sonuçlanmasının siyasi olduğu kadar idari, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçları da önemliydi.
- II. Viyana Kuşatması’nın başarısız olmasında Avusturya’ya gelen desteklerin yanında Viyana’nın dört taraftan kuşatılmayacak kadar büyük olması da etkili oldu.
- Viyana Kuşatması sonrasında Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan atma amacıyla papanın teşvikleriyle Avusturya, Rusya, Lehistan, Venedik ve Malta’nın yer aldığı Avrupa-Hristiyan birliği (Kutsal İttifak) oluşturuldu.
- Osmanlı Devleti, bu ittifakta yer alan devletler ile aynı anda savaşmak zorunda kaldı.
- 1691’de Salankamen’de ve 1697’de Zenta’da yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti, 1699 yılında Karlofça Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.
- Karlofça Antlaşması ile Kutsal İttifak’a karşı on altı yıl süren savaşlar sona erdi.
- Müzakerelere katılan Rus temsilci, tam yetkili olmadığı gerekçesiyle Karlofça Antlaşması’nı imzalamamıştır.
- Rusya ile 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmaya göre Karadeniz kıyısındaki Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmış ayrıca Ruslar İstanbul’da daimî elçi bulundurma hakkı kazanmıştır.
Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset
- Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Avrupalılar için tehlike olmaktan çıkmaya başlamıştır.
- Bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti daha önceki dönemlerde önem vermediği İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi Avrupalı devletlerin siyasetlerinin etkisinde kalmaya başlamış ve denge siyaseti izlemek zorunda kalmıştır.
- XVII. yüzyıldan sonra Protestanlar arasında da Haçlı zihniyeti zayıflamış ve İngiltere, İsveç, Hollanda gibi devletler; Osmanlılarla iyi ilişkiler kurma politikası izlemiştir.
- İngiltere ve Hollanda gibi sömürgecilik faaliyetlerine hız veren devletler için de Osmanlı Devleti ile iş birliği yapmak çok önemli hâle gelmiştir.
- Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan çekilmesinin sadece bir başlangıcıdır.
- Avusturya ve diğer birçok Avrupa ülkesi için Osmanlı Devleti tehlikeli olmaktan çıkıp asıl tehlikenin Batı’da Fransa olduğu görüşü öne çıktı.
- Osmanlı Devleti’nin izlediği dış politikanın yeniden şekillenmesinde ve konjonktürel ittifaklar kurmasında da etkili oldu.
- Fransa, Osmanlı Devleti nezdinde giderek itibarını kaybetmeye başladı ve bu boşluğu İngiliz ve Hollandalılar doldurdu.
- Osmanlı Devleti’ne karşı yapılan Haçlı Seferleri yerini Osmanlı ticaretinden daha fazla imtiyaz kopartma yarışına bıraktı.
- Resmen olmasa bile fiilen Osmanlı Devleti Otuz yıl Savaşları’ndan sonra yapılan Westphalia Barışı’yla (1648) gelişen Avrupa diplomatik kurallarına göre eşit bir statüde temsil edildi.
- Osmanlı Devleti içişlerinde ekonomik sorunlarla karşılaştı.
- Müslümanların hâkim millet olduğu olgusu zedelendi.
- Osmanlı Devleti kötüye giden işlerini düzeltmenin yolunun klasik düzeni tesis etmekle mümkün olacağı düşüncesi yıkıldı.
- Osmanlı ıslahatları Avrupa ilham alınarak yapılmaya çalışıldı.
- Osmanlı Devleti’nin Karlofça’da kaybettiği toprakları geri alma düşüncesi 1718 Pasarofça Antlaşması’na kadar devam etmiştir.
- XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Fransa, Rusya, Avusturya, İspanya, Lehistan, Venedik ve Safevi devleti gibi stratejik rakipleri olmuştur.
1.2. UZUN SAVAŞLARDAN DİPLOMASİYE
- Avrupa’da Habsburg Hanedanlığı Mohaç Zaferi sonrası Osmanlı Devleti ile karşı karşıya gelmiştir.
- Habsburg İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa gibi millî monarşilerle giriştiği mücadeleler, yeni bir mezhep olarak Protestanlığın yayılması, Osmanlıların siyasi ve ekonomik ilişkilerinde belirleyici olmuştur.
- Orta Avrupa’da Habsburglar başka Doğuda Safeviler, Osmanlılara karşı mücadele vermiştir.
- 1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı Safevi savaşları, Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini engellemiştir.
- Kuzeyde de yeni bir güç olarak Rusya ortaya çıkmıştır.
- Osmanlılar, XVI. yüzyılın sonunda Fransa ve İngiltere’nin İspanyol hâkimiyetine girmesini engelleyecek politikalar izlemiştir.
- Venedik’in tarafsızlığını koruması, bölgede Osmanlılar için çok elverişli bir ortam oluşturmuştur.
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
- Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödememesi ve sınır boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle Avusturya’ya 1593’te başlayan geniş bir cephede on dört yıl sürecek olan savaşlar başlamıştır.
- Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi üzerine papanın faaliyetleri sonucunda Avusturya, Erdel Prensliği, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan gibi devletlerarasında Osmanlı’ya karşı bir Haçlı İttifakı oluşturulmuştur.
- 1594’te Viyana yolunda stratejik önemi olan Yanıkkale alınmışsa da Haçlı İttifakı karşı saldırıya geçmiş ve Estergon Kalesi’ni ele geçirmiştir.
- Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri Kalesi’nin fethinden sonra 1596’da, Haçova’da yapılan meydan savaşında Osmanlılar, Avusturya ve Erdel’in oluşturduğu müttefik orduya karşı büyük bir zafer kazanmıştır.
- Avusturya’nın, Macar topraklarındaki isyanlarla uğraşması ve Osmanlı Devleti’nin de doğuda Safeviler ile mücadeleye devam etmesi üzerine iki devlet arasında 1606 Zitvatorok Antlaşması yapılmıştır.
- Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada prestij kaybettirmiştir.
- Bu süreçte dışarda Safeviler ve Avusturya, içerde de Celâli İsyanları ile uğraşan Osmanlılar, üç cephede birden mücadele etmek zorunda kalmıştır.
- Bu durum Osmanlı’nın uzun vadeli planlar yerine günü kurtarmaya yönelik pratik ve kısa vadeli siyaset üretmesine neden olmuştur.
Osmanlı- Safevi Savaşları (1578-1639)
- Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü ile devam etmiş ve 1555 Amasya Antlaşması ile iki devlet arasında barış süreci başlamıştır.
- Safevi Devleti, XVI. yüzyıl sonlarından itibaren Karadeniz kıyılarına çıkmak için tüm Kafkasya'yı ve Batı Türkistan’ı ele geçirmek isteyen bir politika gütmüştür.
- Osmanlı Devleti ise Kafkasya'yı ele geçirerek Hazar Denizi’ne ulaşmayı ve böylece hem Rusya'nın güneye inmesini hem de Safevilerin Kafkasya’ya ve Batı Türkistan'a doğru yayılmasını engellemek istemiştir.
- XVI-XVIII. yüzyıllar arasında Osmanlı-Safevi ilişkilerinin kaderini jeopolitik, ekonomik ve dinî faktörler belirlemiş ve bu faktörler iki devlet arasındaki ilişkilerde önemli rol oynamıştır.
- Lala Mustafa Paşa komutasında Gürcistan üzerine harekete geçen Osmanlı ordusu, 1578’de Çıldır’da Safevi birliklerini yenilgiye uğratmıştır.
- Kafkasya’ya hâkim olmak için 1583’e kadar devam eden mücadelelerden sonra Özdemiroğlu Osman Paşa, Beştepe mevkisinde (Meşaleler Savaşı) İran ordusunu yenmiştir.
- 1585’te Tebriz’i, 1588’de de Karabağ’ı alan Osmanlılar; 1590’a kadar olan dönemde Gürcistan, Şirvan ve Dağıstan'ı ele geçirerek Hazar kıyılarına ulaşmıştır.
- 1590 yılında yapılan Ferhat Paşa Antlaşması ile Safeviler, Osmanlı üstünlüğünü tanımıştır.
- Bu antlaşmayla Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan, Nihavend, Luristan ve Şehrizor Osmanlı idaresinde kalmıştır.
- Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra Safeviler, Fransa ve Almanya ve Rus çarı ile ittifak kurmak istemiştir.
- Safeviler, Osmanlıların dışta Habsburglarla mücadelesini ve içte Celâli İsyanları’yla uğraşmasını fırsat bilerek Şirvan, Azerbaycan ve Gürcistan’ı geri almıştır.
- Anadolu’da devlet otoritesini yeniden kuran Sadrazam Kuyucu Murad Paşa’nın, Safeviler üzerine yürümesiyle Şah Abbas, Osmanlılardan barış istemiş ve sonuçta iki devlet arasında 1612 Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır.
- 1615’ten itibaren İran’ın antlaşma şartlarına uymaması nedeniyle iki devlet arasında savaş yeniden başlamış ve Şah Abbas’ın barış istemesi üzerine 1618’de Serav Antlaşması imzalanmıştır.
Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)
- Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almıştır.
- IV. Murad ordunun başına geçerek Safeviler üzerine yürümüş ve 1635’te Revan’ı, 1638’de de Bağdat'ı geri almıştır.
- Sonuçta iki devlet arasında 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmayla bugünkü Türkiye-İran sınırı belirlenmiştir.
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
- Osmanlı Devleti XVI. yüzyılın sonlarından itibaren ülkede ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamış, devlet idaresinde zafiyetler ortaya çıkmıştır.
- Avrupa’da 1618-1648 yılları arasında devam eden Otuz Yıl Savaşları nedeniyle Avusturya, Osmanlı Devleti’nin bu zafiyetinden yararlanamamıştır.
- Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları’ndan sonra batıda stratejik rakibi olan Avusturya ile Erdel Meselesi yüzünden yeniden sıkıntılar yaşamaya başlamıştır.
- Avusturya üzerine sefere çıkan Fazıl Ahmed Paşa 1663’te Uyvar Kalesi’ni fethetmiş ve burayı eyalet hâline getirmiştir.
- 1664’te Osmanlı ve Avusturya arasında yapılan Vasvar Antlaşması ile Erdel’deki Türk hâkimiyeti onaylanmıştır.
- Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkilerin bozulmasında Kırım hanının, Lehistan topraklarına seferler yapması ve Eflâk ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliğine karşı Lehistan’ın bazı girişimlerde bulunması etkili olmuştur.
- İki devlet arasındaki bu sorunlar yüzünden Sultan II. Osman (Genç Osman) Lehistan üzerine sefere çıkmıştır.
- Hotin Seferi olarak bilinen bu sefer, Lehistan’ın barış isteğiyle sonuçlanmış ve Kanuni Dönemi’ndeki sınırlar esas alınmıştır.
- IV. Mehmed Dönemi’nde Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkileri Leh-Rus ittifakı nedeni ile tekrar bozulmuştur.
- IV. Mehmed, Lehistan üzerine sefere çıkarak Kamaniçe’yi fethetti ve Podolya’ya hâkim oldu.
- 1672 yılında Bucaş ve 1676’daki Zoravna Antlaşmalarıyla Podolya ile Kamaniçe Osmanlı Devleti’ne, Ukrayna da Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakıldı.
- Osmanlı himayesinde Ukrayna’yı yöneten Kazak beyinin, Rusya’ya yanaşması nedeniyle Rusya üzerine Çehrin Seferi’ne çıkıldı.
- Osmanlı ordusunun bazı önemli kaleleri fethetmesi üzerine Rusya barış istedi ve 1681’de Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk antlaşma olan Bahçesaray Antlaşması yapıldı.
- Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyılda karşı karşıya kaldığı bir diğer stratejik tehdit de Venedik’ti.
- IV. Murad Dönemi’nde Venedik yönetimindeki Girit’in bir korsan yatağı hâline gelmesi nedeniyle Osmanlı-Venedik ilişkileri bozulmaya başlamıştı.
- Korsan faaliyetlerin artması sonucu Osmanlı donanması, 1645’te Girit’i kuşatmış ve 1669’da Girit Adası tamamen Osmanlı yönetimine geçmişti.
Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı
- Osmanlı Devleti, Köprülüler Dönemi’ndeki fetihlerle yeniden güç kazanmıştı.
- Fazıl Ahmed Paşa’dan sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da fetihleri devam ettirmek istedi.
- Merzifonlu; Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya ile ayrı ayrı yapılan savaşlarda elde edilen başarılara güvenerek genişleme siyaseti gütmüştü.
- Orta Macaristan’da Protestan Macarların lideri konumundaki Tökeli İmre; Avusturya’ya karşı Osmanlı’dan yardım isteyince Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Viyana üzerine sefere çıktı.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasında gönderilen ordu Viyana'yı ikinci kez kuşattıysa da (1683) kuşatma bozgunla sonuçlandı.
- Avusturya Kralı Leopold’un (Liopolt) Osmanlılara karşı yardım istemesi üzerine Lehistan, Venedik ve Alman prenslikleri bu yardım talebine olumlu cevap verdi.
- Osmanlı ordusuna Tökeli İmre, Kırım Hanı, Erdel, Eflak ve Boğdan beyleri yardım ederken Avusturya ordusuna da Haçlı kuvvetleri yardım etti.
- İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu ağır bir mağlubiyet aldı.
- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, orduyu Belgrat’a çekti.
- Viyana Kuşatması’nın hezimetle sonuçlanmasının siyasi olduğu kadar idari, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçları da önemliydi.
- II. Viyana Kuşatması’nın başarısız olmasında Avusturya’ya gelen desteklerin yanında Viyana’nın dört taraftan kuşatılmayacak kadar büyük olması da etkili oldu.
- Viyana Kuşatması sonrasında Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan atma amacıyla papanın teşvikleriyle Avusturya, Rusya, Lehistan, Venedik ve Malta’nın yer aldığı Avrupa-Hristiyan birliği (Kutsal İttifak) oluşturuldu.
- Osmanlı Devleti, bu ittifakta yer alan devletler ile aynı anda savaşmak zorunda kaldı.
- 1691’de Salankamen’de ve 1697’de Zenta’da yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti, 1699 yılında Karlofça Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.
- Karlofça Antlaşması ile Kutsal İttifak’a karşı on altı yıl süren savaşlar sona erdi.
- Müzakerelere katılan Rus temsilci, tam yetkili olmadığı gerekçesiyle Karlofça Antlaşması’nı imzalamamıştır.
- Rusya ile 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmaya göre Karadeniz kıyısındaki Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmış ayrıca Ruslar İstanbul’da daimî elçi bulundurma hakkı kazanmıştır.
Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset
- Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Avrupalılar için tehlike olmaktan çıkmaya başlamıştır.
- Bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti daha önceki dönemlerde önem vermediği İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi Avrupalı devletlerin siyasetlerinin etkisinde kalmaya başlamış ve denge siyaseti izlemek zorunda kalmıştır.
- XVII. yüzyıldan sonra Protestanlar arasında da Haçlı zihniyeti zayıflamış ve İngiltere, İsveç, Hollanda gibi devletler; Osmanlılarla iyi ilişkiler kurma politikası izlemiştir.
- İngiltere ve Hollanda gibi sömürgecilik faaliyetlerine hız veren devletler için de Osmanlı Devleti ile iş birliği yapmak çok önemli hâle gelmiştir.
- Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan çekilmesinin sadece bir başlangıcıdır.
- Avusturya ve diğer birçok Avrupa ülkesi için Osmanlı Devleti tehlikeli olmaktan çıkıp asıl tehlikenin Batı’da Fransa olduğu görüşü öne çıktı.
- Osmanlı Devleti’nin izlediği dış politikanın yeniden şekillenmesinde ve konjonktürel ittifaklar kurmasında da etkili oldu.
- Fransa, Osmanlı Devleti nezdinde giderek itibarını kaybetmeye başladı ve bu boşluğu İngiliz ve Hollandalılar doldurdu.
- Osmanlı Devleti’ne karşı yapılan Haçlı Seferleri yerini Osmanlı ticaretinden daha fazla imtiyaz kopartma yarışına bıraktı.
- Resmen olmasa bile fiilen Osmanlı Devleti Otuz yıl Savaşları’ndan sonra yapılan Westphalia Barışı’yla (1648) gelişen Avrupa diplomatik kurallarına göre eşit bir statüde temsil edildi.
- Osmanlı Devleti içişlerinde ekonomik sorunlarla karşılaştı.
- Müslümanların hâkim millet olduğu olgusu zedelendi.
- Osmanlı Devleti kötüye giden işlerini düzeltmenin yolunun klasik düzeni tesis etmekle mümkün olacağı düşüncesi yıkıldı.
- Osmanlı ıslahatları Avrupa ilham alınarak yapılmaya çalışıldı.
- Osmanlı Devleti’nin Karlofça’da kaybettiği toprakları geri alma düşüncesi 1718 Pasarofça Antlaşması’na kadar devam etmiştir.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR