MADAGASKAR
Hint Okyanusu'nun Güney Afrika kıyılarına yakın kesiminde bir ada devleti.
I. Fizikî Ve Beşerî Coğrafya
II. Tarih
III. Ülkede İslâmiyet
Afrika'dan Mozambik Boğazı ile ayrı*lan Madagaskar'ın (Malagasy, Madagas*kar Demokratik Cumhuriyeti) yüzölçümü 587.041 km2, nüfusul5.243.100 (2003 tan.), başşehri Antananarivo (Tananarive, 895.300), diğer büyük şehirleri Toamasina (Tamatave, 173.700), Antsirabe (158.900), Fianarantsoa (137.700), Mahajanga (Ma-junga, 134.600) ve Tbliara (TulĞar, 101.900) Antseranana'dir (DiSgo - Suarez, 74.400).
I. Fizikî Ve Beşeri Coğrafya
Yeryüzü şekilleri bakımından ada doğu*da ortalama 50 km. genişliğinde alüvyon*lu ovalarla kaplı dar kıyı şeridi, ortada yüksekliği 2000 metreye kadar varan bir plato (en yüksek yeri 2876 metrelik Maro-mokotro doruğu) ve batıda 93-200 km. genişliğindeki alçak ovalarla platolar ol*mak üzere üç bölgeye ayrılır. Ortadaki yüksek bölge doğu sahiline dik, batı sa*hiline kademeler halinde tedricî bir eğim*le iner. Kuzeyi ile doğusu gür ormanlarla kaplı olan adanın alize rüzgârlarına açık, bol yağmur alan doğu bölgesinde sıcak ve rutubetli bir iklim hüküm sürer. Batı bölgesinde yağmurlar daha az, ortadaki yayla bölgesinde ise iklim serin ve yaşa*maya daha uygundur. Adadaki en önemli akarsular Ivondro, Maningory, Mananare. Betsiboka, Mangoky ve Faraony'dir.
Madagaskar halkı başlıca on sekiz et*nik gruba mensuptur. Bunların büyük bir bölümü farklı tarihlerde Endonezya'dan, özellikle Sumatra'dan gelen Malay-Endo-nezya topluluklarına dayanır. En büyük etnik grup (% 26) adanın her yerinde gö*rülen Merinalar'dır (Hovalar); onları yine Endonezya kökenli Betsimisarakalar, Betsileolar ve Tsimihetiler ile Doğu Afri*ka'dan gelen Bantu kökenli Sokalavalar ve Antampatranalar takip eder. Bunların dışında Arabistan, Hindistan, Çin ve Ko-mor adalarından gelen halklar da vardır. Dışarıdan gelenler zamanla birbirlerine karışmış ve melez topluluklar oluştur*muştur. Halk arasında genellikle Malgaş (Malagazi) dilinin çeşitli lehçeleri konuşu*lur; bunlardan Merina (Hova) Fransızca'*nın yanında ülkenin ikinci resmî dili ola*rak kabul edilmiştir. Sömürge idaresine kadar bu dil bazılarında değişikliğe gidil*miş Arap harfleriyle yazılıyordu; Fransız*lar bu yazının yerine Latin alfabesini yer*leştirdiler. Ülke nüfusunun yarıya yakını animist, % 40 kadarı hıristiyan ve oranlarının yaklaşık% 10 olduğu tahmin edilen müs-lümanlardan oluşmaktadır. XVI. yüzyılın başlarında adaya gelen Portekizli rahip*lerin gayretiyle yayılmaya başlayan Hıris*tiyanlık XIX. yüzyıla kadar sınırlı bölgeler*de tutunabilmiş, özellikle sömürge ida*resi döneminde ülkenin her tarafına ya*yılmıştır.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Madagaskar'da tarım ön planda ol*makla beraber modern usuller uygulan*madığından verim düşüktür. Irmak ve göl kenarlarında pirinç ziraatı yapılır. Manyok, patates, yer fıstığı ve sebzenin dışında kahve, kakao, hindistan cevizi, şe*ker kamışı, tütün ve çeşitli baharat tür*leri yetiştirilir. Sanayi sektöründe daha çok tekstil, çimento, sigara ve şeker fab*rikaları, birkaç makine fabrikası ve Toa-masina'da bir petrol rafinerisi vardır. Adanın çeşitli yerlerinde boksit, kömür, demir, nikel, grafit, mika gibi yer altı zen*ginlikleri bulunmakta, fakat bunların an*cak bir kısmı işletilebilmektedir. Adanın dağlık oluşu yol yapımını zorlaştırmakta*dır. Buna bağlı olarak ulaşım ve taşıma*cılık fazla gelişmemiştir; sadece toplam 54.200 km. karayolu, 1054 km. demiryo*lu mevcuttur. Başşehirdeki havaalanı ile Toamasina ve Mahajanga limanlan ulus*lararası niteliktedir. Dışarıya başlıca kah*ve, vanilya, şeker, maden filizi, karanfil ve petrol ürünleri satılırken dışarıdan kimyevî maddeler, ham petrol, makine, elektrik malzemeleri ithal edilir; Ameri*ka Birleşik Devletleri, Avrupa Topluluğu üyeleri, Rusya ve Japonya en çok ticaret yapılan ülkelerdir.
II. Tarih
Adanın ilk sakinlerinin daha sonraları da zaman zaman buraya göç eden Doğu Afrikalılar'la Endonezyalılar olduğu anla*şılmaktadır. İslâm'ın doğuşunun ardın*dan müslüman tüccarlar gelerek Özellik*le adanın kuzeybatı, güneydoğu ve doğu kıyılarında ticaret merkezleri kurdular. Müslüman coğrafyacıların Cezîretülkumr, Doğu Afrikalı Bantular'ın Bukini ve Porte-kizliler'in San Lorenzo (Saint Laurent) de*dikleri adadan ilk defa oraya gitmemiş olan Marco Polo duyduğu şekle göre Ma-deigascar adıyla bahsetmiştir.[492] XIX. yüzyıla kadar Güney Arabistanlı denizciler ve XVI-XVII. yüzyıllarda Porte*kizli tarihçiler Cezîretülkumr adını kullan*mışlardır, bu ad halen Komor adaların*da yaşamaktadır. Adayla ilgili ilk ayrıntılı bilgileri veren coğrafyacı Şerif el-İdrîsî (ö. 560/1165), Nüzhetü'l-müştâk'möaCezı-retülkumr'un Reybehât adalarından yedi günlük uzaklıkta olduğunu bildirmekte, halkının yaşayışı hakkında bilgi vermek*te ve onların dilinden anladıkları Zenc ül*kesine giderek mallarını sattıklarını söy*lemektedir.[493] Yâküt da Kumr'un Zenc denizinin or*tasındaki adaların en büyüğü olduğunu, adada birçok şehrin ve birbiriyle savaş halinde birtakım krallıkların bulunduğu*nu, sahillerinden amber toplandığını ve burada yaprağı güzel kokulu "kuman" bitkisinin yetiştiğini haber vermektedir.[494] XIII. yüzyılın sonlarına doğru adanın durumunu anlatan İbn Saîd el-Mağribî halkının Çinliler'Ie akraba olduğunu, aralarında anlaşmaz*lık çıkınca buraya gelip Kumriya adlı şehre yerleştiklerini ve sayıca çoğaldıktan sonra adanın diğer yerlerine dağıldıklarını yaz*maktadır.[495] Daha sonra Şeyhürrabve ed-Dımaşki, Ebü'l-Fidâ, Makrîzî, İbn Mâcid ve Süleyman el-Mehrî gibi coğrafyacılar Cezîretülkumr hakkında çeşitli bilgiler vermişlerse de bu bilgilerin bir kısmı yan*lış, bir kısmı da öncekilerin tekrarı niteli*ğindedir.
Avrupalı sömürgeci devletler Madagas*kar'dan XVI. yüzyılın başlarında haberdar oldular ve Hindistan denizyolu üzerinde bulunması sebebiyle taşıdığı stratejik önemden dolayı hâkimiyetini ele geçire*bilmek için birbirleriyle üç asır süren bir mücadele içine girdiler. Bu zaman zarfın*da özellikle köle ticaretinin buraya çektiği Avrupalı tüccarlar, maceraperestler ve misyonerler sahil bölgelerinde bazı antre*po ve yerleşim merkezleri kurdular. Madagaskar'ın sömürgeleştirilmesi XVII. yüzyılın ortalarında Fransa tarafından gerçekleştirildi. Önce SociĞtâ Française derOrient1643'teFort-Dauphin'de (Faradofay) elde ettiği araziyi 1686'da devle*te devretti; fakat Fransa'nın o dönemde adayla herhangi bir resmî ilişkisi olmadı. Bu tarihlerde adada Hollanda ve İngilte*re'nin de bazı küçük yerleşim merkezleri vardı. 1750'de Fransa, Betsinisaraka ka*bileleri birliğinin reisiyle bir antlaşma imzalayarak doğu sahili karşısındaki Nosy Boraha adasını hâkimiyetine aldı. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında orta bölgedeki Merinalar Madagaskar'da siya*sî birlik kurdular; daha sonra Kral 1. Rada-ma (1810-1828) adanın 2/3'üne hâkim ol*du. XIX. yüzyılda İngiltere ve Fransa ara*sındaki rekabet son haddine vardı. Kral 1. Radama adada Fransız yayılmasını ön*lemek için İngiltere'nin desteğini istedi ve ülkesini hıristiyan din ve kültürüne açmayı kabul etti; bundan sonra Protestan misyonerler adaya geldiler. Radama'nm ölümünün ardından yerini alan karısı I. Ranavaiona (1828-1861) yabancılarla bü*tün ilişkilerini keserek misyonerleri ada*dan kovduğu gibi İngiltere ve Fransa'nın saldırılarını da püskürttü. Fakat yerine geçen II. Radama bütün li*manları açarak Avrupalıların adaya gel*mesine izin verdi; bunun üzerine Fransız Katolik ve İngiliz Protestan misyonerleri rekabet halinde adaya akın ettiler. Daha sonra Kraliçe Rozoherina (1863-1868) İn*giltere ile himaye antlaşması imzaladı;
Kraliçe 11. Ranavalona ise (1868-1883) Pro*testanlığı kabul etti. Aynı yıl Fransızlar Merinalar'ı yenilgiye uğratarak Majunga İle Tamatave'yi işgal ettiler. 1885'te imza*lanan bir antlaşmayla Diego-Suarez ve Tananarive'ye yerleşen Fransızlar, 1890'-da Merinalar'ın son hükümdarı Kraliçe 111. Ranavalona'yı (1883-1897) Fransa'nın himayesi altına girmeye mecbur bıraktı*lar ve 27 Ocak 1897'de de yönetime el koyup kendisini yurt dışına sürdüler.
Sömürge yönetimi adadaki siyasî ve idarî yapıyı tamamen, dinî yapıyı büyük ölçüde değiştirdi. Ekonomi Fransa'nın ihtiyaçlarına göre düzenlenerek kahve, vanilya, tütün, kauçuk gibi ürünlerin ye*tiştirilmesine öncelik verildi, bu arada halk Hıristiyanlığı kabul etmeye zorlandı. II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere tara*fından işgal edilen ada (1942) 1943'te De Gaulle'ün denetimine geçti. 1945'te otu*zu Fransız, otuzu yerli olmak üzere alt*mış üyeden oluşan bir temsilciler meclisi açıldı. 1947 ve 1948'de Fransızlarla yerli halk arasında kanlı çatışmalar çıktı. Sa*vaştan sonra kurulan bağımsızlık yanlısı örgütler halktan büyük destek gördüler. 1957'de özerklik verilen Madagaskar, 14 Ekim 19S8 tarihinde Özerk cumhuriyet olarak Fransız Ülkeler Topluluğu'na katıl*dıysa da bu gelişmeler bağımsızlık istek*lerine cevap vermedi; nihayet ada, ilk anayasanın hazırlanmasından (1959) son*ra 26 Haziran 1960 tarihinde bağımsızlı*ğını kazandı. Bağımsızlığın ardından ül*keye istikrarsızlık hâkim oldu. 1958'de devlet başkanlığına seçilen ve Fransa ile geniş iş birliğine giren Philibert Tsirana-na'nın yönetimine karşı 1967'de yoğun bir muhalefet başladı ve 1971'de başşe*hirdeki üniversite öğrencilerinin boykotu ciddi sıkıntılara yol açtı. Tsiranana, hükü*meti feshederek bütün yetkileri genel*kurmay başkanı General Ramanantsoa'-ya verdi. 1959 anayasası yürürlükten kal*dırılarak ekonomi, eğitim ve dış ilişkiler*de politika değişikliğine gidildi. 1973'te Fransa ile yapılmış olan eski iş birliği ant*laşmaları iptal edildi; yabancı askerler ül*kelerine gönderilirken ülke Fransız etki alanından uzaklaştı. 31 Aralık 1975'te Madagaskar Demokratik Cumhuriyeti ku*ruldu ve devrim yüksek konseyi başkanı Didier Ratsiraka cumhurbaşkanı oldu. Ye*ni anayasanın kabul edilmesinin (30 Ara*lık 1975) ardından Marksist-Maoist bir rejimin yerleştirilmesine çalışıldı ve önce*likle bazı temel sektörler devletleştirildi; ancak ekonomik ve siyasî karışıklıkların sonu gelmedi. 1980'li yıllarda artan sorunlar karşısında baskıcı yöntemlere baş*vuran Ratsiraka 1991 "de dönemin en cid*di muhalefetiyle karşılaştı ve anayasanın değiştirilerek çok partili demokratik re*jime geçilmesini kabul etmek zorunda kaldı. İstifa eden sosyalist hükümetin ye*rine muhalefet tarafından kurulan libe*ral hükümet geldi. 1992 başında yeni bir anayasa hazırlamak üzere bir kurucu meclis oluşturuldu. Yeni anayasaya göre yapılan 25 Kasım 1992 ve 10 Şubat 1993 seçimlerini kazanan muhalefetin adayı Albert Zafy cumhurbaşkanı oldu.
III. Ülkede İslâmiyet
Câhiliye döneminden beri Araplar'ın ti*caret yaptıkları Komor adaları, Doğu Af*rika sahilleri ve Madagaskar'a İslâmiyet 1. (Vll.) yüzyılda girdi. III (IX.) yüzyılda Basra körfezi çevresinden gelen Arap ve Acem müslümanların adanın kuzeybatı ve gü*neydoğusuna yerleşerek buralardaki İda*reci sınıf ailelerinin kızlarıyla evlenmeleri İslâmî varlığı güçlendirdi. Adanın güney*doğusuna gelenlerin yerlilerle kaynaşma*sına mukabil kuzeybatısına yerleşenler etnik kimliklerini korumayı başardılar; halen bu bölgedeki bazı şehirlerde küçük Arap topluluklarına rastlanmaktadır. İs*lâmiyet'i ilk önce kabul eden yerliler ada*nın güneydoğusunda yaşayan Antemorona kabilesi mensuplarıdır. Daha sonraki asırlarda Doğu Afrika'dan ve Komor ada*larından gelen müslümanlar da batı ve kuzey bölgelerine yerleştiler; ayrıca Ara*bistan'dan, Körfez bölgesinden ve özel*likle Güneydoğu Asya ile Çin ve Hindis*tan'dan büyük gruplar geldi. Bugün ada nüfusunun yaklaşık onda birini teşkil eden müslümanlar genellikle sahillerde ve sahile yakın kesimlerde toplanmışlar*dır ve oturdukları yerler beş ayrı bölge oluşturmaktadır. Bunların birincisi Arap kökenli müslümanların bulunduğu gü*neybatı, ikincisi Umanlılar'la Basra körfe*zinden gelen tüccarların yerleştiği kuzey*doğu, üçüncüsü, daha çok Komor adalarından gelen müslümanların oturduğu
kuzeybatıdaki Majunga (Mahajanga) şehri ve çevresi, dördüncüsü tarihte Mozam-bik'e gidip gelen müslüman denizcilere hizmet vermiş bir liman şehri olan doğu kıyı şeridindeki Manakara, beşincisi de gü*neydoğudaki Endonezya adalarıyla Ma-laya'dan gelen ve daha sonra bir bölümü orta bölgedeki Tananarive'ye giden müs-lümanların yerleştiği Fort-Dauphin (Fa-radofay) ve çevresidir. Adadaki müslüman halkın başta gelen teşkilâtı. 1975'te Ma-junga'da kurulan ve ülkenin çeşitli yerle*rinde şubeleri bulunan eğitim amaçlı Fi-kambanan'ny Silamo Malagasy'dir. İkinci önemli teşkilât başşehir Antananarivo'-daki, başlıca faaliyeti hafta sonlarında Kur'an, hadis ve Arapça kursları düzen*lemek olan Centre Pour la Propagation d'lslam'dır. 1982'de Morondava'da kuru*lan Mission Islamique ülkedeki tek Şiî teş*kilâtıdır ve amacı İsnâaşeriyye'yi geliş*tirmektir. Bunların dışında Association d'Etudiants Musulmans de Madagascar (1986) ve Association d'Etudiants Isla-mique de Madagascar (1987) adlı iki öğ*renci derneği faaliyet göstermektedir.
Bibliyografya :
Şerif el-İdrîsî, Geographie d'Edrisi (trc. R A. laubert], Paris 1836, !, 59-70; Yâküt. Mu'ce-mü'1-bü.ldan, IV, 397; G. Ferrand. Les musui-nıans â Madagascar et aux Hes comores, Paris 1891; a.mlf., Relations de voyages et textes geographiqu.es arabes, persans et lurks relatifs â l'extreme-orient du VIII" an XVIII" siecles, Paris 1913-14. s. 316-321; a.mlf., Etudes sur la geographle arafao-isiamîgue, Frankfurt 1986, I, 1-50; a.mlf.. "Madagaskar", İA,Vll. 123-135; a.mlf. - P. Verin. "Madagascar", El3 (ing.), V, 939-945; E. Sih, The History of Black Africa (trc. S. Simon], Budapest 1966-74,1, 185-188, 277-281; III, 105-106; IV, 265-274; Türk-kaya Ataöv, Afrika Ulusal Kurtuluş Mücadele*leri, Ankara 1977, s. 520-524; F. Esoaveloman-droso, "Madagascar et les îles avoisinantes du XII" au XV1C siecle", Hîstolre generale de l'Afrlçue, Paris 1985, IV, 651-668; M. Esoavelo-mandroso, "Madagascar de 1880 â 1939: In-itiatives et reacüons africaines â la conquete et â la domination coloniales", a.e., Paris 1987, Vll, 245-271; "Madagascar", Africa South of the Safıara 1992, London 1991, s. 616-637; Ay-doğan Koksal, Afrika: Genel ue Ülkeler Coğraf*yası, Ankara 1999, s. 132-163; H. Rusİllon, "is*lam in Madagascar", MW, XIl/4 (1922), s. 386-389; J. VValker, "islam in Madagascar", a.e., XXII/4 (1932), s. 393-397; S. M. Zwemer, "Jslam in Madagascar a Blind Spot", a.e., XXX (1940), s. 151-167; Ömer Tarat Zehran, "el-islâm fi Ma*dagaskar", ME, XXII (1950), s. 555-559; R. K. Kent. "How France Acquired Madagascar", Ta-rikh, 11/4, Nigeria 1969, s. 1 -19; Abul Fadl Moh-sin Ebrahim. "The Progress of islam in Mada*gascar", al-llm, X, Durban 1990, s. 72-78; Be*sim Darkot. "Madagaskar", İA,Vli, 120-124; "Madagascar.", EUn.,X, 272-279.
I. Fizikî Ve Beşerî Coğrafya
II. Tarih
III. Ülkede İslâmiyet
Afrika'dan Mozambik Boğazı ile ayrı*lan Madagaskar'ın (Malagasy, Madagas*kar Demokratik Cumhuriyeti) yüzölçümü 587.041 km2, nüfusul5.243.100 (2003 tan.), başşehri Antananarivo (Tananarive, 895.300), diğer büyük şehirleri Toamasina (Tamatave, 173.700), Antsirabe (158.900), Fianarantsoa (137.700), Mahajanga (Ma-junga, 134.600) ve Tbliara (TulĞar, 101.900) Antseranana'dir (DiSgo - Suarez, 74.400).
I. Fizikî Ve Beşeri Coğrafya
Yeryüzü şekilleri bakımından ada doğu*da ortalama 50 km. genişliğinde alüvyon*lu ovalarla kaplı dar kıyı şeridi, ortada yüksekliği 2000 metreye kadar varan bir plato (en yüksek yeri 2876 metrelik Maro-mokotro doruğu) ve batıda 93-200 km. genişliğindeki alçak ovalarla platolar ol*mak üzere üç bölgeye ayrılır. Ortadaki yüksek bölge doğu sahiline dik, batı sa*hiline kademeler halinde tedricî bir eğim*le iner. Kuzeyi ile doğusu gür ormanlarla kaplı olan adanın alize rüzgârlarına açık, bol yağmur alan doğu bölgesinde sıcak ve rutubetli bir iklim hüküm sürer. Batı bölgesinde yağmurlar daha az, ortadaki yayla bölgesinde ise iklim serin ve yaşa*maya daha uygundur. Adadaki en önemli akarsular Ivondro, Maningory, Mananare. Betsiboka, Mangoky ve Faraony'dir.
Madagaskar halkı başlıca on sekiz et*nik gruba mensuptur. Bunların büyük bir bölümü farklı tarihlerde Endonezya'dan, özellikle Sumatra'dan gelen Malay-Endo-nezya topluluklarına dayanır. En büyük etnik grup (% 26) adanın her yerinde gö*rülen Merinalar'dır (Hovalar); onları yine Endonezya kökenli Betsimisarakalar, Betsileolar ve Tsimihetiler ile Doğu Afri*ka'dan gelen Bantu kökenli Sokalavalar ve Antampatranalar takip eder. Bunların dışında Arabistan, Hindistan, Çin ve Ko-mor adalarından gelen halklar da vardır. Dışarıdan gelenler zamanla birbirlerine karışmış ve melez topluluklar oluştur*muştur. Halk arasında genellikle Malgaş (Malagazi) dilinin çeşitli lehçeleri konuşu*lur; bunlardan Merina (Hova) Fransızca'*nın yanında ülkenin ikinci resmî dili ola*rak kabul edilmiştir. Sömürge idaresine kadar bu dil bazılarında değişikliğe gidil*miş Arap harfleriyle yazılıyordu; Fransız*lar bu yazının yerine Latin alfabesini yer*leştirdiler. Ülke nüfusunun yarıya yakını animist, % 40 kadarı hıristiyan ve oranlarının yaklaşık% 10 olduğu tahmin edilen müs-lümanlardan oluşmaktadır. XVI. yüzyılın başlarında adaya gelen Portekizli rahip*lerin gayretiyle yayılmaya başlayan Hıris*tiyanlık XIX. yüzyıla kadar sınırlı bölgeler*de tutunabilmiş, özellikle sömürge ida*resi döneminde ülkenin her tarafına ya*yılmıştır.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Madagaskar'da tarım ön planda ol*makla beraber modern usuller uygulan*madığından verim düşüktür. Irmak ve göl kenarlarında pirinç ziraatı yapılır. Manyok, patates, yer fıstığı ve sebzenin dışında kahve, kakao, hindistan cevizi, şe*ker kamışı, tütün ve çeşitli baharat tür*leri yetiştirilir. Sanayi sektöründe daha çok tekstil, çimento, sigara ve şeker fab*rikaları, birkaç makine fabrikası ve Toa-masina'da bir petrol rafinerisi vardır. Adanın çeşitli yerlerinde boksit, kömür, demir, nikel, grafit, mika gibi yer altı zen*ginlikleri bulunmakta, fakat bunların an*cak bir kısmı işletilebilmektedir. Adanın dağlık oluşu yol yapımını zorlaştırmakta*dır. Buna bağlı olarak ulaşım ve taşıma*cılık fazla gelişmemiştir; sadece toplam 54.200 km. karayolu, 1054 km. demiryo*lu mevcuttur. Başşehirdeki havaalanı ile Toamasina ve Mahajanga limanlan ulus*lararası niteliktedir. Dışarıya başlıca kah*ve, vanilya, şeker, maden filizi, karanfil ve petrol ürünleri satılırken dışarıdan kimyevî maddeler, ham petrol, makine, elektrik malzemeleri ithal edilir; Ameri*ka Birleşik Devletleri, Avrupa Topluluğu üyeleri, Rusya ve Japonya en çok ticaret yapılan ülkelerdir.
II. Tarih
Adanın ilk sakinlerinin daha sonraları da zaman zaman buraya göç eden Doğu Afrikalılar'la Endonezyalılar olduğu anla*şılmaktadır. İslâm'ın doğuşunun ardın*dan müslüman tüccarlar gelerek Özellik*le adanın kuzeybatı, güneydoğu ve doğu kıyılarında ticaret merkezleri kurdular. Müslüman coğrafyacıların Cezîretülkumr, Doğu Afrikalı Bantular'ın Bukini ve Porte-kizliler'in San Lorenzo (Saint Laurent) de*dikleri adadan ilk defa oraya gitmemiş olan Marco Polo duyduğu şekle göre Ma-deigascar adıyla bahsetmiştir.[492] XIX. yüzyıla kadar Güney Arabistanlı denizciler ve XVI-XVII. yüzyıllarda Porte*kizli tarihçiler Cezîretülkumr adını kullan*mışlardır, bu ad halen Komor adaların*da yaşamaktadır. Adayla ilgili ilk ayrıntılı bilgileri veren coğrafyacı Şerif el-İdrîsî (ö. 560/1165), Nüzhetü'l-müştâk'möaCezı-retülkumr'un Reybehât adalarından yedi günlük uzaklıkta olduğunu bildirmekte, halkının yaşayışı hakkında bilgi vermek*te ve onların dilinden anladıkları Zenc ül*kesine giderek mallarını sattıklarını söy*lemektedir.[493] Yâküt da Kumr'un Zenc denizinin or*tasındaki adaların en büyüğü olduğunu, adada birçok şehrin ve birbiriyle savaş halinde birtakım krallıkların bulunduğu*nu, sahillerinden amber toplandığını ve burada yaprağı güzel kokulu "kuman" bitkisinin yetiştiğini haber vermektedir.[494] XIII. yüzyılın sonlarına doğru adanın durumunu anlatan İbn Saîd el-Mağribî halkının Çinliler'Ie akraba olduğunu, aralarında anlaşmaz*lık çıkınca buraya gelip Kumriya adlı şehre yerleştiklerini ve sayıca çoğaldıktan sonra adanın diğer yerlerine dağıldıklarını yaz*maktadır.[495] Daha sonra Şeyhürrabve ed-Dımaşki, Ebü'l-Fidâ, Makrîzî, İbn Mâcid ve Süleyman el-Mehrî gibi coğrafyacılar Cezîretülkumr hakkında çeşitli bilgiler vermişlerse de bu bilgilerin bir kısmı yan*lış, bir kısmı da öncekilerin tekrarı niteli*ğindedir.
Avrupalı sömürgeci devletler Madagas*kar'dan XVI. yüzyılın başlarında haberdar oldular ve Hindistan denizyolu üzerinde bulunması sebebiyle taşıdığı stratejik önemden dolayı hâkimiyetini ele geçire*bilmek için birbirleriyle üç asır süren bir mücadele içine girdiler. Bu zaman zarfın*da özellikle köle ticaretinin buraya çektiği Avrupalı tüccarlar, maceraperestler ve misyonerler sahil bölgelerinde bazı antre*po ve yerleşim merkezleri kurdular. Madagaskar'ın sömürgeleştirilmesi XVII. yüzyılın ortalarında Fransa tarafından gerçekleştirildi. Önce SociĞtâ Française derOrient1643'teFort-Dauphin'de (Faradofay) elde ettiği araziyi 1686'da devle*te devretti; fakat Fransa'nın o dönemde adayla herhangi bir resmî ilişkisi olmadı. Bu tarihlerde adada Hollanda ve İngilte*re'nin de bazı küçük yerleşim merkezleri vardı. 1750'de Fransa, Betsinisaraka ka*bileleri birliğinin reisiyle bir antlaşma imzalayarak doğu sahili karşısındaki Nosy Boraha adasını hâkimiyetine aldı. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında orta bölgedeki Merinalar Madagaskar'da siya*sî birlik kurdular; daha sonra Kral 1. Rada-ma (1810-1828) adanın 2/3'üne hâkim ol*du. XIX. yüzyılda İngiltere ve Fransa ara*sındaki rekabet son haddine vardı. Kral 1. Radama adada Fransız yayılmasını ön*lemek için İngiltere'nin desteğini istedi ve ülkesini hıristiyan din ve kültürüne açmayı kabul etti; bundan sonra Protestan misyonerler adaya geldiler. Radama'nm ölümünün ardından yerini alan karısı I. Ranavaiona (1828-1861) yabancılarla bü*tün ilişkilerini keserek misyonerleri ada*dan kovduğu gibi İngiltere ve Fransa'nın saldırılarını da püskürttü. Fakat yerine geçen II. Radama bütün li*manları açarak Avrupalıların adaya gel*mesine izin verdi; bunun üzerine Fransız Katolik ve İngiliz Protestan misyonerleri rekabet halinde adaya akın ettiler. Daha sonra Kraliçe Rozoherina (1863-1868) İn*giltere ile himaye antlaşması imzaladı;
Kraliçe 11. Ranavalona ise (1868-1883) Pro*testanlığı kabul etti. Aynı yıl Fransızlar Merinalar'ı yenilgiye uğratarak Majunga İle Tamatave'yi işgal ettiler. 1885'te imza*lanan bir antlaşmayla Diego-Suarez ve Tananarive'ye yerleşen Fransızlar, 1890'-da Merinalar'ın son hükümdarı Kraliçe 111. Ranavalona'yı (1883-1897) Fransa'nın himayesi altına girmeye mecbur bıraktı*lar ve 27 Ocak 1897'de de yönetime el koyup kendisini yurt dışına sürdüler.
Sömürge yönetimi adadaki siyasî ve idarî yapıyı tamamen, dinî yapıyı büyük ölçüde değiştirdi. Ekonomi Fransa'nın ihtiyaçlarına göre düzenlenerek kahve, vanilya, tütün, kauçuk gibi ürünlerin ye*tiştirilmesine öncelik verildi, bu arada halk Hıristiyanlığı kabul etmeye zorlandı. II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere tara*fından işgal edilen ada (1942) 1943'te De Gaulle'ün denetimine geçti. 1945'te otu*zu Fransız, otuzu yerli olmak üzere alt*mış üyeden oluşan bir temsilciler meclisi açıldı. 1947 ve 1948'de Fransızlarla yerli halk arasında kanlı çatışmalar çıktı. Sa*vaştan sonra kurulan bağımsızlık yanlısı örgütler halktan büyük destek gördüler. 1957'de özerklik verilen Madagaskar, 14 Ekim 19S8 tarihinde Özerk cumhuriyet olarak Fransız Ülkeler Topluluğu'na katıl*dıysa da bu gelişmeler bağımsızlık istek*lerine cevap vermedi; nihayet ada, ilk anayasanın hazırlanmasından (1959) son*ra 26 Haziran 1960 tarihinde bağımsızlı*ğını kazandı. Bağımsızlığın ardından ül*keye istikrarsızlık hâkim oldu. 1958'de devlet başkanlığına seçilen ve Fransa ile geniş iş birliğine giren Philibert Tsirana-na'nın yönetimine karşı 1967'de yoğun bir muhalefet başladı ve 1971'de başşe*hirdeki üniversite öğrencilerinin boykotu ciddi sıkıntılara yol açtı. Tsiranana, hükü*meti feshederek bütün yetkileri genel*kurmay başkanı General Ramanantsoa'-ya verdi. 1959 anayasası yürürlükten kal*dırılarak ekonomi, eğitim ve dış ilişkiler*de politika değişikliğine gidildi. 1973'te Fransa ile yapılmış olan eski iş birliği ant*laşmaları iptal edildi; yabancı askerler ül*kelerine gönderilirken ülke Fransız etki alanından uzaklaştı. 31 Aralık 1975'te Madagaskar Demokratik Cumhuriyeti ku*ruldu ve devrim yüksek konseyi başkanı Didier Ratsiraka cumhurbaşkanı oldu. Ye*ni anayasanın kabul edilmesinin (30 Ara*lık 1975) ardından Marksist-Maoist bir rejimin yerleştirilmesine çalışıldı ve önce*likle bazı temel sektörler devletleştirildi; ancak ekonomik ve siyasî karışıklıkların sonu gelmedi. 1980'li yıllarda artan sorunlar karşısında baskıcı yöntemlere baş*vuran Ratsiraka 1991 "de dönemin en cid*di muhalefetiyle karşılaştı ve anayasanın değiştirilerek çok partili demokratik re*jime geçilmesini kabul etmek zorunda kaldı. İstifa eden sosyalist hükümetin ye*rine muhalefet tarafından kurulan libe*ral hükümet geldi. 1992 başında yeni bir anayasa hazırlamak üzere bir kurucu meclis oluşturuldu. Yeni anayasaya göre yapılan 25 Kasım 1992 ve 10 Şubat 1993 seçimlerini kazanan muhalefetin adayı Albert Zafy cumhurbaşkanı oldu.
III. Ülkede İslâmiyet
Câhiliye döneminden beri Araplar'ın ti*caret yaptıkları Komor adaları, Doğu Af*rika sahilleri ve Madagaskar'a İslâmiyet 1. (Vll.) yüzyılda girdi. III (IX.) yüzyılda Basra körfezi çevresinden gelen Arap ve Acem müslümanların adanın kuzeybatı ve gü*neydoğusuna yerleşerek buralardaki İda*reci sınıf ailelerinin kızlarıyla evlenmeleri İslâmî varlığı güçlendirdi. Adanın güney*doğusuna gelenlerin yerlilerle kaynaşma*sına mukabil kuzeybatısına yerleşenler etnik kimliklerini korumayı başardılar; halen bu bölgedeki bazı şehirlerde küçük Arap topluluklarına rastlanmaktadır. İs*lâmiyet'i ilk önce kabul eden yerliler ada*nın güneydoğusunda yaşayan Antemorona kabilesi mensuplarıdır. Daha sonraki asırlarda Doğu Afrika'dan ve Komor ada*larından gelen müslümanlar da batı ve kuzey bölgelerine yerleştiler; ayrıca Ara*bistan'dan, Körfez bölgesinden ve özel*likle Güneydoğu Asya ile Çin ve Hindis*tan'dan büyük gruplar geldi. Bugün ada nüfusunun yaklaşık onda birini teşkil eden müslümanlar genellikle sahillerde ve sahile yakın kesimlerde toplanmışlar*dır ve oturdukları yerler beş ayrı bölge oluşturmaktadır. Bunların birincisi Arap kökenli müslümanların bulunduğu gü*neybatı, ikincisi Umanlılar'la Basra körfe*zinden gelen tüccarların yerleştiği kuzey*doğu, üçüncüsü, daha çok Komor adalarından gelen müslümanların oturduğu
kuzeybatıdaki Majunga (Mahajanga) şehri ve çevresi, dördüncüsü tarihte Mozam-bik'e gidip gelen müslüman denizcilere hizmet vermiş bir liman şehri olan doğu kıyı şeridindeki Manakara, beşincisi de gü*neydoğudaki Endonezya adalarıyla Ma-laya'dan gelen ve daha sonra bir bölümü orta bölgedeki Tananarive'ye giden müs-lümanların yerleştiği Fort-Dauphin (Fa-radofay) ve çevresidir. Adadaki müslüman halkın başta gelen teşkilâtı. 1975'te Ma-junga'da kurulan ve ülkenin çeşitli yerle*rinde şubeleri bulunan eğitim amaçlı Fi-kambanan'ny Silamo Malagasy'dir. İkinci önemli teşkilât başşehir Antananarivo'-daki, başlıca faaliyeti hafta sonlarında Kur'an, hadis ve Arapça kursları düzen*lemek olan Centre Pour la Propagation d'lslam'dır. 1982'de Morondava'da kuru*lan Mission Islamique ülkedeki tek Şiî teş*kilâtıdır ve amacı İsnâaşeriyye'yi geliş*tirmektir. Bunların dışında Association d'Etudiants Musulmans de Madagascar (1986) ve Association d'Etudiants Isla-mique de Madagascar (1987) adlı iki öğ*renci derneği faaliyet göstermektedir.
Bibliyografya :
Şerif el-İdrîsî, Geographie d'Edrisi (trc. R A. laubert], Paris 1836, !, 59-70; Yâküt. Mu'ce-mü'1-bü.ldan, IV, 397; G. Ferrand. Les musui-nıans â Madagascar et aux Hes comores, Paris 1891; a.mlf., Relations de voyages et textes geographiqu.es arabes, persans et lurks relatifs â l'extreme-orient du VIII" an XVIII" siecles, Paris 1913-14. s. 316-321; a.mlf., Etudes sur la geographle arafao-isiamîgue, Frankfurt 1986, I, 1-50; a.mlf.. "Madagaskar", İA,Vll. 123-135; a.mlf. - P. Verin. "Madagascar", El3 (ing.), V, 939-945; E. Sih, The History of Black Africa (trc. S. Simon], Budapest 1966-74,1, 185-188, 277-281; III, 105-106; IV, 265-274; Türk-kaya Ataöv, Afrika Ulusal Kurtuluş Mücadele*leri, Ankara 1977, s. 520-524; F. Esoaveloman-droso, "Madagascar et les îles avoisinantes du XII" au XV1C siecle", Hîstolre generale de l'Afrlçue, Paris 1985, IV, 651-668; M. Esoavelo-mandroso, "Madagascar de 1880 â 1939: In-itiatives et reacüons africaines â la conquete et â la domination coloniales", a.e., Paris 1987, Vll, 245-271; "Madagascar", Africa South of the Safıara 1992, London 1991, s. 616-637; Ay-doğan Koksal, Afrika: Genel ue Ülkeler Coğraf*yası, Ankara 1999, s. 132-163; H. Rusİllon, "is*lam in Madagascar", MW, XIl/4 (1922), s. 386-389; J. VValker, "islam in Madagascar", a.e., XXII/4 (1932), s. 393-397; S. M. Zwemer, "Jslam in Madagascar a Blind Spot", a.e., XXX (1940), s. 151-167; Ömer Tarat Zehran, "el-islâm fi Ma*dagaskar", ME, XXII (1950), s. 555-559; R. K. Kent. "How France Acquired Madagascar", Ta-rikh, 11/4, Nigeria 1969, s. 1 -19; Abul Fadl Moh-sin Ebrahim. "The Progress of islam in Mada*gascar", al-llm, X, Durban 1990, s. 72-78; Be*sim Darkot. "Madagaskar", İA,Vli, 120-124; "Madagascar.", EUn.,X, 272-279.