Mevdûd b. Mes'ûd-i Gaznevî

MEVDUD B. MES'UD-İ GAZNEVI


Ebü'l-Feth Şihâbü'd-dîn ve'd-devle ve Kutbu'l-milİ Mevdûd b. Mes'ûd-i Gaznevî (ö. 440/1048)

Gazneli hükümdarı (1041-1048).


JMuhtemelen401-402 (1010-1011) yılla*rı arasında doğdu. Sultan Mesud, büyük oğlu Mevdûd'u ilk olarak Türkmenler'i kontrol altında tutmak için Dihistan böl*gesinde görevlendirdi (426/1035). Ardın*dan Selçuklulardın faaliyetlerini Önlemek amacıyla Mevdûd'u ve başkumandan Ali Dâye'yi kuvvetli bir orduyia Belh'e gön-derdi. [126]Mevdûd ve Ali Dâye bir süre Belh'te kaldıktan son*ra Gazne'ye döndüler. [127]Sultan Mesud oğlu Sa-id'in Rebîülewe l430'da [128] ölü*mü üzerine Mevdûd'u veliaht tayin etti. Mevdûd babasının yanında Dandanakan Savaşi'na katıldı (1040) Savaşın ardından Sultan Mesud, Kuzey Afganistan'da du*ruma hâkim olmak için veziri Ahmed b. Abdüssamed ile Mevdûd'un kumandasın*da 4000 kişilik bir kuvveti Selçuklularla savaşmak üzere Belh'e doğru yolladı.[129] Mevdûd. Selçuk*lularla yaptığı mücadeleyi kazanamayın*ca Çağrı Bey Belh şehrine hâkim oldu.

Mevdûd, babasının ölümünü ve yerine amcası Muhammed'in geçtiğini haber alınca hemen amcasının üzerine yürümek istedi. Fakat Ahmed b. Abdüssamed önce Gazne'yi alması gerektiğini söyledi, Mev*dûd da beraberindeki askerlerle Gazne'*ye geldi. Gazne halkı onu karşılayıp itaati*ni bildirdi. Mevdûd kış aylarını muhtemel bir savaş için hazırlıkyaparak Gazne'de geçirdi. Sultan Muhammed de kış sonun*da Gazne'yi almak için Peşâver'den hare*ket etmişti. Mevdûd ve Muhammed'in orduları bugünkü Celâlâbâd yakınlarında Dunpûr'da karşılaştı. Neticede Mevdûd. Muhammed'in ordusunu çetin bir savaş*tan sonra mağlûp etti.[130]

Gazneli tahtına oturduktan sonra Ah*med b. Abdüssamed'i vezirlik görevinde bırakan Mevdûd henüz Gazneliler Devleti üzerinde kesin hâkimiyet kuramamıştı. Nitekim babasının öldürüldüğünü Mül-tan'da iken haber alan Mecdûd da sultan*lığını ilân etti ve büyük bir orduyla Lahor yolunu izleyerek Gazne'ye doğru ilerledi. Ancak kurban bayramını Lahor'da geçir*dikten sonra çadırında ölü bulundu. [131]Böylece Hindistan da Mevdûd'un eline geçti. Ho*rasan'ın doğusunda ve Sîstan'da Selçuk-lular'la mücadele etmek zorunda kalan Mevdûd, Kaymaz el-Hâdb kumandasında bir orduyu Sîstan'a gönderdi. Sîstan'da Selçuklular adına hüküm süren Ebü'l-Fazl Nasr b. Ahmed Gazneii ordusunu yendi (432/104). Mevdûd ikinci bir orduyu Sîs*tan'a sevkedince Ebü'l-Fazl, Horasan'da bulunan Selçuklu Ertaş'ın yardımıyla Gaz*neli kuvvetlerini yine bozguna uğrattı [132]Sultan Mev*dûd daha sonra kumandanlarından Tuğ*rul'u Sîstan'a gönderdiyse de Ebü'l-Fazl onunla bir barış antlaşması yaparak Sîstan'ın Selçuklu hâkimiyetinde kalmasını sağladı.

Hindistan'da üç raca birleşerek Gazneliler'e karşı harekete geçtiler ve müslümanların elinde bulunan Hânsî, Thânesâr, Nagarkot ve diğer bazı yerleri geri aldılar. Birleşik Hint ordusu Lahor'u da yedi ay boyunca kuşatma altında tuttu. Takviye kuvvetlerin yardımıyla racalar geri püs*kürtüldü (435/1043-44). Oğullan Mansûr ve Mahmûd'u Lahor ve Peşâver'de görev*lendiren Sultan Mevdûd, Hintîiler'in sal*dırılarını önlemek için Hindistan'a askerî birlikler göndermeye devam etti. Netice*de Mevdûd devrinde Gazneliler'in Hindis*tan'da sona ermek üzere olan nüfuzları yeniden güçlendi.

Mevdûd'un bütün arzusu babasının Selçuklular'a bırakmak zorunda kaldığı yerleri geri alarak Gazneli Devleti'ne ihti*şamını yeniden kazandırmaktı. Nitekim güneybatı sınırlarının korunmasını sağ*layınca Kuzeybatı Afganistan'da Selçuk-lular'ı durdurdu ve geçici olarak geri çe*kilmeye mecbur etti. Suitan Mevdûd He-rat'ı kurtarmış, Ceyhun nehri üzerinde önemli bir köprübaşı oian Tirmiz de bir*kaç yıl daha onun elinde kalmıştı. Ancak Mevdûd'un Horasan'a sevkettiği kuvvet*ler bu sırada Belh şehrinde üslenmiş olan Alparslan'ın ordusuna yenildi. [133]Çağrı Bey oğlu Al*parslan'la Tirmiz üzerine yürüyerek şehri Gazneliler'den aldı. Öte yandan Sîstan'da bulunan Ertaş, 437'de (1045-46) Gazne'yi ele geçirmek için büyük bir orduyla ha*rekete geçtiyse de Gazneliler karşısında başarısızlığa uğrayarak geri döndü.

Sultan Mevdûd, Selçuklular'a karşı tek başına bir sonuç alamayacağını anlayın*ca çevredeki diğer hükümdarlarla uzlaş*maya çalıştı. İsfahan'da bulunan Kâkûyî-ler ve Karahanlılar'la ittifak yaptı. Onlara katılmak üzere Gazne'den Belh'e hareket ettiyse de az sonra hastalanarak Gazne'*ye dönmek zorunda kaldı ve 20 Receb 440'ta [134]burada vefat etti, Cemâziyelâhir 440'ta [135] öldü*ğü de kaydedilir. Mev*dûd cömertliği ve okçuluktaki maharetiyle tanınmıştı. Bîrûnî eî-Cemâhir ti mcf-riîeü'l-cevâhir ve el-Hâbü'1-Mıfan-ven bi'd-Destûr adlı eserlerini Sultan Mevdûd'a ithaf etmiştir.


Bibliyografya :


Gerdîzî, Zeynü'l-ahbâr(nşr. AbdülhayHabîbî), Tahran 1347 hş., s. 200, 204-206; Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakî, Târih (nşr. Kasım Ganî-Ali Ekber Feyyaz], Tahran 1324 hş., bk. İndeks.; Târ'ıh-İ Sistân (nşr. Bahar). Tahran 1314 hş., s. 366-371, 388; Ahbârü'd-devleü's-Selcûkıyye (Lugal), s. 4, 9-10, 18; İbnıTI-Esîr, el-Kâmil, IX, 484-488, 506, 518, 558-559, 582; a.e. (trc. Ab-dülkerim Özaydın), İstanbul 1987, İX, 371-373, 395-396, 424; Cûzcânî, Tabakât-ı NâşırUnşi. Abdülhay Habîbî), Kandehar 1328 hş., s. 277-279, 294; Şebânkâreyî, Mecma'u'l-ensâb {nşr. Mîr Hâşim-İ Muhaddis). Tahran 1363 hş., s. 78, 83-85; Mîrhand, Rauzatü'ş-şafâ', IV, 132-135; C. E. Bosvvorth, The Ghaznaoids: Their Empire in Afghanistan and Eastern Iran: 994-1040, Edinburgh 1963, s. 62, 120, 131, 264;a.mlf., The Later Ghaznauids: Splendour and Decay: 1040-1186, Edinburgh 1977, s. 6, 12-13,20-37, 139-141; a.mlf., "Mawdüd b. Mas'üd", E!2 fîng.), VI, 871 -872; Mehmet Altay Köymen, Bü-yük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Ankara 1979,1, 195, 242; V.V. Barthoid. Moğol İstilâsı*na Kadar Türkistan (haz. Hakkı Dursun Yıldız), İstanbul 1981. s. 378-379; Erdoğan Mercii. Gaz-netiler Devleti Tarihi, Ankara 1989, s. 65, 67, 76-81,92, 100-101; M. Nazım. "Mevdûd", M, VIII, 162-163; B. Spııler, "Ghaznawids", El2 (İng.),Il, 1051;GünayTümer."Bîrûnr, DİA, VI, 213. Erdoğan Merçil
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR
Şems-i Tebrizi bởi Tarih_Dehası,
Şeyh Şâmil (1797-1871) bởi Talebe,
Venizelos bởi Tarih Öğretmeni,
Sait Molla bởi Tarih Öğretmeni,
Lord Gürzon bởi Tarih Öğretmeni,

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt