Serasker

Serasker

Osmanlılar'da önceleri seferdeki orduya kumanda eden vezir, sonraları da Millî Savunma Bakanına verilen ad.




Sadrazamlardan gayri vezirlerden birinin orduya kumanda ettiği zaman vezire serasker adı verilirdi. Yeniçeri ocağı 1826’da kaldırıldıktan sonra kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusunun kumandanına da serasker denildi.

1845’e kadar seraskerler, ek bir vazife olarak İstanbul’un zabıta işleri ve yangınlara karşı lüzumlu tedbir almakla da vazifeliydiler. Seraskerlerin ilk makamı ağa kapısıydı. 1836 yılında şimdi üniversite merkez binasının yerinde bulunan eski saray, Seraskerlik makamı oldu.

1879-80 senesinde yapılan teşkilâtla seraskerlik lağvolunarak Harbiye Nezareti kuruldu ve Hüseyin Hüsnü Paşa, Harbiye Nazırı oldu. Fakat bu unvan da bir iki seneden fazla sürmeyerek tekrar “Serasker” unvanı kullanıldı. 1908 İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra, Serasker unvanı kaldırıldı ve Harbiye Nezareti unvanı yeniden kabul edildi. Eskiden resmî dairelere “kapı” denildiği için Seraskerlik dairesine de Serasker kapısı denildi.

“Serdar-ı ekrem” unvanıyla sefere memur edilen Sadrazam ve Serasker olarak sefere katılacak vezirlere verilen fermana Seraskerlik Beratı veya Serdarlık Beratı denilirdi. Beratta, yapacağı vazife belirtilir, kendisine geniş salâhiyet verildiği de yazılırdı.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt