Abazalar

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 793
  • Etiketler
    abazalar
  • Cevaplar: 0 Görüntüleme: 793
Abazalar
Batı Kafkasya'nın Karadeniz sahillerinde oturan bir kavim . Abaza memleketi , Karadeniz 'in doğu sahilini ve Kafkasya 'nın batı kıyısını teşkil eden arazinin kuzey tarafındadır . Abazalar , Kafkas Sıradağlarının en yüksek yeri olan Elbürz Tepesinin batıya doğru olan kısmının üzerinde yerleşmişlerdir .

Abaza memleketinin iklim ve havası mutedil ve rutubetli olup , çok güzeldir . Dağ ikliminin toprağa verdiği rutubet , ülkenin verimini arttırmıştır . Vadileri ve bayırları çok münbittir . Mer'aları boldur . Ziraat gelişmiş , hayvancılık çok ilerlemiştir . Dağlarında her çeşit av hayvanı ve kürkü kıymetli pekçok hayvan yaşar, evcil hayvanlar da vardır . Bilhassa çok güzel cins atlar yetiştirilir .

Abazalar mert yaratılışlı ve sağlam ahlaklı insanlardır . Sözünde durmak , vazifeden kaçmamak , misafire hürmet etmek adet ve şiarlarıdır . Abazalarda zina en büyük suç sayılır ve en büyük cezayı gerektirir . Zina yapanlar memleketi terke mecbur edilir yahut Köle kabul edilerek satılır veya öldürülür . Abaza kadınlarının kocalarına hizmetlerinde adete çok dikkat ederler , onların yanına oturmazlar . Çocuksuzlara nazaran çocuklu kadınlar daha imtiyazlıdır .

Aralarında kıymet ölçüsü olarak top ve karış dedikleri sayı ve uzunluk ölçüsü kullanırlardı .

Abaza lisanı başlı başına bir dildir . Bu lisan Çerkez dili kökenli olduğu halde , Abaza dili Çerkez dilinden ayrılmıştır . Birbirlerine benzemezler . Hatta metod ve telaffuzları bile değişiktir . Abaza lisanının yazısı yoktur .

Kuzeyindeki yolun sapa olması ve güneyindeki dağların bir silsile takip etmesi , memleketi istilalardan devamlı korumuştur . Abaza arazisi , dik , geçilmesi ve çıkılması güç sarp bir yer olduğundan , bu dağlar arasında oturan halk çevre ülkelerdeki hadiselerden etkilenmemiştir . Bundan dolayı Abazalar kendi örf ve adetlerini uzun zaman korumuşlardır . Osmanlılarla yüzyıllardan beri münasebeti olan Abaza ülkesine ıslahat yapmak üzere aynı ülkede doğup büyümüş ve Osmanlı hizmetine girmiş bulunan Ferah Ali Paşa tayin edildi ( 1781 ) . Ferah Ali Paşa ülkesine geldiği zaman bu memleketi hiç değişmemiş buldu ve burada dört yıl çalıştı . İmar edip , geliştirdi . Anapa Kalesini inşa etti ve büyük bir şehir haline getirdi . Anapa şehrinin kurulması bölgenin ticari faaliyetlerini artırdı . Abazalar ve Çerkezler , Ferah Ali Paşa ve adamlarıyla iyi münasebetlerde bulundular . Alınan çok iyi tedbirler neticesinde kabileler , Osmanlı Devletini artık yadırgamayıp , Müslüman oldular . Kurtuluşu İslamiyette buldular . Batıl alışkanlıklarını ve yabaniliklerini bırakan Abazalar , Osmanlı 'nın itaatkar bir tebası haline geldiler .

1827 yılında Osmanlı donanması Navarin 'de batırılınca , Ruslar büyük kuvvetlerle Osmanlı Devletine karşı savaş açtı ve hızla ilerleyerek Edirne önlerine geldiler . Bu savaş sonunda Çerkezistan , Abaza eyaleti ve Ahıska civarı Rusların eline geçti . Buradaki müslüman halk Osmanlı topraklarına Göç etti . Abazaların nüfusu , Ferah Ali Paşa zamanında Çerkezlerle beraber 100 . 000 haneydi . Bunlardan ancak 80 . 000 kişi Osmanlı topraklarına göç edebilmiştir . Kalanların bir kısmı savaşlarda ölmüş ve etrafa dağılmış , çok azı da vatanlarında kalmışlardır .

Abazalardan bir çok zat Osmanlı hizmetine girmiştir . Bunlardan yalnız ikisi Abaza lakabıyla anılır . En meşhurları; Siyavuş Paşa , Süleyman Paşa , Hasan Paşa , Mehmed Paşa , İbşir Mustafa Paşa , Damat Ahmer Paşa , Mehmed Paşa , Abaza Mehmed Paşa ve Abaza Hasan Paşadır .
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt